Ah, düşüssüz insan! Benden övgü bekleme. Düşüşün tadını almayan insan! Senin yücelerin serinliğinden, arılığından ne haberin vardır? Ruh gecesinin yedi katlı karanlığına batmamış yürek! Sana ışıklar ve aydınlıklar ne der?
*
Düşen insandır, hayatın sesini işiten, iç sesini duyan.
*
Gülün açılışı, evrenin bir baştan çıkışı.
*
Tırmandığını unuttunsa öyle duracağına düş ve yeniden tırman; durmaktan daha iyi bu. Ot gibi varolacağına öl ve yeniden diril.
*
Çocuk da bir suç işledi mi annesinin kucağına atılmaz mı? Hatta, annesine karşı bile annesine sığınır çocuk.
*
Uzaklaştırma yaklaştırma içindir. Ayrılık buluşmaya doğrudur. Yitirme, bulma arzusunu uyandırır. Gurbette söylenir sıla şarkısı.
*
Yüzünü Allah'a döndürdüğün zaman, nasibinde varsa uçan sensin, seccade değildir. Seccade uçmaz, ancak insan uçarsa, seccade de onunla birlikte uçmuş olur. Anlayışsız kişi seccadenin uçtuğunu ve insanı da uçurduğunu sanır.
*
Gölgeyi gerçek, gerçeği gölge yerine koyan insan, kendini aldatmaktan başka bir şey yapmıyor.
*
Gül, güneş, su, çocuk hep olağanüstüdür.
*
Ey inanmış insan! Sen Allah'ın birliğini ve kudretini ilan eden sancaklarla donanmış gemiye koş ve sığın. Tufan gelmeden önce.
*
Her çağda, şartlar ne kadar ağır ve umutsuz olursa olsun inananlar için bir Nuh'un Gemisi vardır.
*
Tanrısız ruh, özgür olmak bir yana, var bile olamaz. Ruh, ancak Tanrı'yla, var ve özgür olur. Tanrı'sız ruh, ışıksız lambadır. Işıksız lamba ise işlevsizdir. Oysa, özgürlük, işlevde belirir.
*
Hayatın ölmeye başladığı her sefer, bir peygamber çıkageldi. Çıkageldi ve ölümün başladığı yerde diriliş başladı onunla.