Köyümüzün yaşlı bir emicesi var, hasta mı hasta...Çıkmış yolun kenarına yakmış bir de cigara.
-Yahu emice,ha şimdi bu yaptuğun oldu mi?
Hastasun, hem da içersun ha u cigarayi.Ya,at oni elinden!
Emiceden gelen cevap:
-He uşağum, bitince ben da oyle edeceğum ...
Sevgili dostum Harun Çelik in Ötüken Yayınevi’nden çıkan kitabından komik bir diyalogla başladım incelemeye
İçimizden biri Harun Çelik. İçimizden biri olmanın tüm avantajlarını da kullanmış açıkçası eserinde.
Aslı gibidir Zonguldak tan Artvin e koca bir Karadeniz coğrafyasını resmeden bir solukta okunacak oldukça eğlenceli bir kitap.
Böylesine geniş bir coğrafyada çok farklı lehçeleri analiz etmek ve bunları telaffuz etmek ne kadar büyük maharet ise
yazıya dökmek bir o kadar ustalık isteyen bir iş.
Dolayısıyla birikimlerini ve gözlemlerini ustalıkla birleştirip ilmek ilmek işlemiş bu eserde Sevgili Harun.
Üstelik kitapta kişi ve olaylar tamamen gerçek.
Hayal ürünü hiçbir şeye yer verilmemiş.
İşte bu da kitabı özel yapıyor.
Karadeniz’i fıkradan ibaret görenlere Karadenizlinin doğallığı, zekası, pratikliği, cesareti ve yaşama sevinci başka türlü anlatılamazdı herhalde.
Yoksa;
Kaptan, beni şu ışığın altında indir! diyen bir yolcuya
Kaç tane dolmuş şoförü
Niye, hayırdır, karanlıktan mı korkuyorsun
Diye cevap verebilirdi.