Bu kadın ne zaman sadede gelecek diye beklediğim, Hatice'yi geçip neticeye gelince waovv dediğim bir kitap oldu. Hayata başka anlamlar yüklemiş, diğer insanlardan biraz acayip bir adamın ve kendisinden çok farklı bir kadının; birbirlerine çok hoş bir sevgi beslemiş karı kocanın hikâyesi bu kitap. Tutkularımızı, zevklerimizi, hazlarımızı yaşadık.. onlar için bazen birçok şeyi göze aldık bazen de birçok şeyden vazgeçtik. O gün geldi ve yaşadık yaşamak istediğimizi. Peki ya sonra? (Konuları birbirinden çok ayrı olsa da "Peki Şimdi Nereye" filmini hatırlattı bana. Nadin Labaki'nin Anthony Burgess'le derdi aynı aslında.) Kavgalarımız, hazlarımız, savaşlarımız, törenlerimiz gerçekleştikten, bittikten sonra.. peki ya sonra? Anlıyoruz ki aslında her şeye kendi kafamızda anlam biçiyoruz. Anlamlandırıp yaşadığımız bu hayat aslında bizim türettiğimiz anlamlardan başka hiçbir şey değil. Peki anlamsız geçer mi hayat ? Veya türetmeden üretmeden yaşayabilir mi insan? Bütün açları doyursak, savaşları bitirsek, hayattaki bütün acıları yok etsek, afetleri ortadan kaldırsak, kötü olan ne varsa yok etsek... Nasıl anlamlar türetip ürettiklerini bir sonraki nesile aktaracak insan? Bu anlamlı anlamsızlıkların içinde boğulmuş başarılı, akıllı, zeki istediklerini gerçekleştirmiş bir adam ve onu hiç anlamayan ve anlayamayacak olan bur kadın. Yazarın bu kitabından önce "Otomotik Portakal" kitabını okudum yetmedi filminin izlemeden yetinmedim. Usta yönetmen Kubrick 'in de filmini izledim. Bir önceki kitaba oranla bu kitabın dili çok daha akıcı derli toplu ve anlaşılır. Derli toplu hoş bir kitap. Kitap okuyucuyu hiç sıkmıyor ama kitabın 3/2'si eeeee nolacak artık diye merakla geçiyor ve biraz da yaa çıkmaz bundan bir şey dedirtiyor. Ama sabırlı okuyucu sona doğru gelince çok farlı bir aleme geçiş yapıyor. İçindeki anlamı anlayacak olan için çok özel bir kitap. Fakat kitaptaki kadını haklı görenler içinde çok anlamsız kalacak. Beklentimin üstünde oldu. Kitap çok uzun insanı sıkacak türden bir kitap değil. Hoş akıcı ve değerli bir kitap. Düşününce kitabın başlığı kitaba daha da bir anlam katıyor. İkinci ele ihtiyaç duymadan kendi sesini çıkarmış bir el. Bir varoluş hikâyesi. Önerilir, okunur..

Bir Elin Sesi VarAnthony Burgess · Metis Yayıncılık · 19891,163 okunma

·

8 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

RuMaysa. Ç.