Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Mesela arazi satın almak için, bir çiftlik sahibine müracaat eden petrolcünün adamı, Hasyendero'ya iyi bir fiyat teklif etmiştir. Köylünün verdiği cevap daima şudur: "Satamam, arazi benim değildir." Halbuki buranın sahibi olduğu resmi kayıt­larla sabittir. Bunu kendisi de tasdik eder. Fakat buranın ancak idaresine memur olduğunu söyler. Kendisinden önce babası, büyük babası, göçüp giden ataları, hepsi burada yaşamışlar; torunları meyvelerini toplasın diye fidanlar dikmişler; çocukla-rının çocukları araziyi hep verimli bir halde bulsunlar diye toprağı terbiye etmiş, bugüne hazırlamışlar. Hayır, kendisinin bu toprağı satmaya hakkı yoktur, kendi-sinden sonra gelecek olanları düşünmesi gerek ... Memur, para ile elde edilebilecek ne varsa; seyahat, mücev-herat, otomobil, hepsini köylünün gözünde büyütmeye, onu ğişmez: "Bir yere o kadar hızlı ve acele gitmeye ne gerek var. Tarlaları görmek ve köylülerle, çiftçilerle konuşmak için ata bi-nip dolaşıyorum. Hem ben aslında seyahat etmem ki, otomo-bili ne yapayım." O zaman memur, çiftlik sahibinin gözlerini kamaştırmak için önüne bir kese altın döker. Fakat altının, yerlinin gözünde hiçbir kıyıneti yoktur. Hatta onun için değerli olan dağlar gibi yığılı mısır, sürülerle domuz verseler yine de toprağını satmaya razı olmaz. Adamcağız devamlı aynı terane-yi tekrarlar durur: ''.Arazi benim değildir. Babalıklarıma ve benim için çalışan çiftçilere aittir. Ben onların hem başı, hem koruyucusuyum. Onlar bana yardım ederler, toprağı ekip biçerler. Onların babaları da, benim babam ve atalarım için çalış­mıştır."
·
6 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.