Günümüz Türkçesine çevrilmiş halini okuduğum halde eserin edebi yetkinliğine hayran kaldım. Betimlemelerle, benzetmelerle, tahlillerle kurulan cümleler genellikle çok uzun olmasına rağmen durumlar o kadar gerçekçi anlatılmış ki kendimi sürekli empati yaparken buldum. Yazar, sorumluluk duygusuyla -çoğumuz gibi- erken yaşta tanışan Ahmet Cemil'in hayallerinin, uzak gerçeklere dönüşmesini kurgulamış. Kitapta geçen " Niçin bu kadar hayal tutsağı olmuş idi? " sorusu aslında kitabı özetliyor.
Eserde okuyucuların çoğuna bir noktada tanıdık gelecek duygular barındıran bir yaşam anlatılmış. Ve ayrıca tekrarlamak gerekirse yazarın anlatımı müthiş, yerli edebiyatımız gurur duyulası..