Gönderi

550 syf.
10/10 puan verdi
Patronun işçisini umursamadığı, birçok insanın işsiz olduğu, artık herkesin nasıl ayakta kalabilirim diye savaşıp durdukları, insanların yasam mücadelesi verdikleri bir dönemde geçiyor kitap. Kitap ilk evliliğe karar veren bir çiftle başlıyor. Ama geçim sıkıntısı yüzüğü parmaklarına taktıkları an yüzünü göstermeye başlıyor. Nasıl kirayı ödeyecekler? Nerede yatacaklar? Çocuk olunca onun masraflarını nasıl karşılayacaklar? Bu durum ne kadar sürecek ve yaşamları nasıl devam edecek? gibi sorunlarla boğuşuyorlar sürekli. Bir yaprak misali ordan oraya savruluyorlar. Zorluklarla hep beklemedikleri an karşılaşıyorlar. Birbirine aşık bu çift yine de pes etmiyor. Adam çok şanslı. Hayat ne kadar berbat olursa olsun, her zaman gülümseyen ve hayata pozitif bakan bir eşe sahip, yani kuzucuğuna. Hayatta yalnızlar. Kimseleri yok. Hep küçük görüyorlar onları. Bir hiçtir karşısındakiler. Küçük tezgâhtardan başka bir şey değildir koca. Önemsiz biridir. İnanın o kadar duygulandım ki okurken. Şu an bile gözlerim dolu dolu yazıyorum. Hislerimi anlatacak kelime bulamıyorum. Kitap 1930 yılında Almanya'da geçiyor ama günümüzde de böyle aileler yok değil. Emma'ya yani kuzucuğa hayran kaldım. Her zaman eşine destek veren bir kadın. Gözyaşlarını içine akıtıyor, asla eşine belli etmiyor üzüntüsünü. Hep hesap yapıyor. Çocuğunun geleceğini düşünüyor. Bunları bir arada tutan şey neydi? Tabii ki aşk. Ama üst üste o kadar şeyler geldiki başlarına, sanki uzun tırnaklı akbaba pençelerini açıp onları yakalıyor, ufak ufak parçalara ayırıyor. Bunlar da akbabayla mücadele ediyor, hayata tutunmaya çalışıyorlar. Asla ve asla bu kitabı unutacağımı sanmıyorum. Her aklıma geldikçe kalbimde bir sızıyla anacağım.
Küçük Adam Ne Oldu Sana?
Küçük Adam Ne Oldu Sana?Hans Fallada · Everest Yayınları · 2018169 okunma
·
1,119 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.