Bugün sizleri kıymetli yazarımız İlker CANBULUT’un kıymetli eseri Uyum Anahtarı’nın yorumu ile selamlıyorum.
Kitap, kişisel gelişim türünde kaleme alınmış ancak klasik kişisel gelişimlerin gerçek hayatta karşılık bulmakta zorlanan, sığ iyimserliğinin ötesinde…
Kitap ilk 40 sayfasında sırasıyla;
İkigai,
Karma Felsefesi, Çekim Yasası, Kızılderili Bilgeliği ve Yaşam Sanatı, Aikido Yaşam Sanatı, Ho'oponopono Yasam Sanatı ve İslam Tasavvufu'ndan yola çıkarak tüm kişisel gelişimimizde rol oynayan düşünce ve inanış biçimlerinin temellerini, özlerindeki birlikteliği gösteriyor.
Devamında ise kitap yapmanız gerekenleri belirli başlıklar altında size emretmeden, sizi çok seven bir dost edasıyla anlatıyor. Bunu bir ödev gibi, görev gibi değil de yaşanmışlıklarla, küçük anektodlarla bezenmiş bir aile sohbeti edasıyla yapıyor. Ve anlatımı sırasında araya bilimsel araştırmalarla -küçük küçük, sıkmadan, yormadan- desteklemeyi unutmuyor.
Kitabın belirli noktalarında ise yer alan, o ilk 40 sayfada tanımlamış olduğu-7 düşünce/inanış grubunda anlatmış olduğu- duyguların yer alış şeklini ve tüm bu duyguların neye inanırsan inan ortak bir duygu yolu olduğunu incitmeden, samimiyetle anlatıyor.
Mesela benim dikkatimi çeken bölümlerden birini sizlerle paylaşmak isterim.
Kitap bizlerin belirli olaylar karşısında vermiş olduğumuz tepkilerin hangi ‘benlik’ hakimiyetinde verilmiş olduğundan bahsediyor. Ve bu benlik halini ebeveyn benlik ve çocuk benlik olmak üzere iki grupta inceliyor. Bu bölümü okuduktan sonra kitaba kısa bir süreliğine ara verdim. Bu arayı vermiş olmamın sebebi ise kendimi sorgulamak ve hangi durumlarda hangi benlikte vücut bulduğumu anlamaya çalışmaktı.
Çünkü kitapta anlatılan tepki farklılıklarını bünyemde nasıl da barındırdığımı, ebeveyn benlikten çocuk benliğe ne kadar hızlı geçtiğimi ve bunu bazen koruma mekanizması bazense büyüklenme sonucu yapıyor olduğumu öyle baskın hissettim ki…
.
.
.
Yorumun devamı instagram