Gönderi

300 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 35 days
Anne ya da Baba olmak, emin misiniz?
Kitapta altını çizdiğim çok fazla yer var. Milleti elimden geldiğince alıntıya boğmamak için(yine de boğdum gibi, affola) bunlardan sadece yetişkin olanlara yönelik alıntıları seçip paylaşmaya çalıştım. Paylaştığımdan çok daha fazla çocuklara yönelik tespitler mevcut. Kitabı okurken yetiştirilmemden ve çevremde gördüklerimden kaynaklı olarak kitap yer yer çok fazla ütopik geldi. Ya da çocuklara yönelik kitaptaki gibi bir bilinç ve tutuma sahip olmak zor geldi. Kitaptaki bilgileri kabul etmek, hazmetmek, hele ki bolca yanlış yapılarak yetiştirilmişseniz, kolay değil. Bence kitabı öncelikle okuması gereken asıl kitle çocuk sahibi olmak için evlenmeyi düşünen bekarlar ya da henüz çocuk sahibi olmayan çiftler. Kitapta bahsedilen şekilde bir anne-baba olmanın ne kadar zahmetli ve zor olduğunu görmek çocuk yapma konusunda insanları tereddüte düşürebilir; düşürmesi de gerekir. Örneğin ben de çocuk sahibi olma isteğim, arzum konusunda sorgulamada bulundum. Dünyaya getiriliş amacımın babama yaşlılığında bakmak olduğu babam tarafından ifade edilirken(İfade etmediği bir diğer amaç da kesin "Kapıcı Cafer" gibi bir şeyi elinin altında bulundurmaktı. Zira küçüklüğümde kaç bin defa markete, fırına vs. gittiğimi hatırlamıyorum. Bu durumu o kadar kanıksamışım ki bir başka çocuk bakkala vs. gitmek istemeyip ebeveynlerine itiraz edebildiğinde şaşırır, kafamda direk şımarık etiketi belirir, o çocuğa öfke duyardım.(bu duruma karşı duyduğum öfkemin altındaki değersizlik hissini şimdi daha iyi anlıyorum) Normal olmayan bir tutumla yetiştirilince normal bir tutumu, tavrı benimsemek çok zor oluyor...) ben hangi amaçla çocuk sahibi olmayı düşlüyorum? Özellikle küçük bebekleri çok sevmem, bir kız çocuğumun olması hayalinden duyduğum mutluluk, baba olmayı istemem için yeterli mi? Ya da kitaptaki doğru yöntemi uygulayarak bir çocuk yetiştirmem söz konusu olabilir mi? Bu kadar zor, aynı zamanda dogru hissettiren, bir yönteme tahammül edebilir miyim? Ya çocuğumu kapıcı gibi kullanma hatasına ya da geleceğim için bir sigorta, yatırım olarak görme hatasına ben de düşersem? Kitap ister istemez bu soruları sordurdu. Kitabın hatırlattığı, üstüne düşünmemi sağladığı bir diğer konu da "biz çocukluğumuzu yaşadık" geyiği. Sanırım bu geyiği bilirsiniz: Bizim neslimiz çok farklıydı, çocukluğumuzu doya doya yaşadık, şimdiki nesil öyle mi, tablete telefona, dört duvar arasında doğadan uzak yaşıyor bla bla bla... Bu kitabı okuyunca bunun zırvalık olduğundan emin oldum diyebilirim. Çevremde gördüğüm örneklere bakıyorum (Ampirik gözlem ile ahkam kesme, kesin ve emin konuşma hastalığı, en sevdiğim! Bunu yapmak hayatı gerçekten kolaylaştırıyor ama yine de tavsiye etmem.) olumsuz örnekler daha fazla olsa da gerçek çocukluğu yeni gelen nesil yaşıyor. Çocuklarını sokağa salıp ilgilenmeyen ebeveynler günümüzde de fazlasıyla mevcut. Bunların yanında çocuğuna karşı saygılı, duyarlı olan, zaman zaman hata yapsa da duyarlı olma çabasından vazgeçmeyen ebeveyn sayısı günümüzde çok daha fazla diye düşünüyorum. Sokakla haşır neşir olmak, doya doya oyun oynamak çocukken yaşadığınız travmadan, anlaşılamama hissinden daha fazla önemli değil. Zaten çocuğuna karşı ilgili olan aileler çocuklarının daha nitelikli zaman geçirmesini sağlayıp kişisel gelişimlerini de destekliyorlar. Sokağa salma kolaylığına kaçmayıp sporla, sanatla, doğayla iç içe çocuklarını büyütmek için çabalıyorlar. En önemlisi de çocuklarına saygı duyuyorlar. Bizim zamanımızda öyle miydi? Kitaptan velilerime yönelik bir sunu hazırlamayı düşünüyorum ancak çalıştığım okulun veli profili ile kitapta bahsedilenleri düşününce, birbiriyle uyuşturamıyor, umutsuzluğa kapılıyorum. Son olarak kitaba okurlar tarafından getirilebilecek eleştirilerden biri Alice Miller'a çok fazla atıfta bulunması olabilir. Yer yer Miller'in Türkçe'ye çevrilmiş kitabını bir daha Türkçe'ye çevirmiş gibi hissettiriyor. Ancak kitabın başında en büyük amacının bizi Miller'la tanıştırmak olduğunu ve kitabın sonunda yine Miller'in eserlerini tanıttığını düşünürsek bu durumu çok da büyük bir kusur olarak addedemeyiz diye düşünüyorum. Keyifli okumalar dilerim...
İyi Aile Yoktur
İyi Aile YokturNihan Kaya · İthaki Yayınları · 20186.1k okunma
·
157 views
Emel Dalkılıç okurunun profil resmi
Bu kitabı çok arkadaşıma aldım, okuduktan sonraki aydınlanmalar, farklı bir bilinç düzeyine ulaşmak ve hala çevremde çocuk yetiştirmenin bilincinde olmayan/olamayan insanların varlığı fazlasıyla can yakıyor. Gerçekten nasıl bir aileye doğduğumuz büyük önem taşıyor, çok çok daha önce bu kitapla tanışmış olmayı isterdim. Okuyan ve aydınlanan herkese sevgiler.
Niçeda okurunun profil resmi
Kesinlikle çocuğu dışarı salmakla iyi bir ebeveyn olunmuyor ve kesinlikle her zaman sonraki nesil daha iyi bir birey olarak (daha bilinçli aile ve imkanla) büyüyor. İnceleme güzel olmuş, eline sağlık. 😊👏🏼
Can Karakuş okurunun profil resmi
Beğenmene sevindim, teşekkür ederim ☺️
Black okurunun profil resmi
Kitabı alıntılarınız ve incelemeniz merak ettirdi açıkçası. İncelemeniz kadar güzel olmasını umarak listeme ekledim.😊
Can Karakuş okurunun profil resmi
Farklı bir perspektif kazandıracağına inanıyorum ☺️
Özge A. okurunun profil resmi
Elimde olan fakat bir türlü okumaya elimin varmadığı bir kitap bu. İncelemeniz çok iyi olmuş bu vesileyle belki ben de başlarım. Sevgiler.
Can Karakuş okurunun profil resmi
Teşekkür ederim ☺️ Umarım başlayacak gücü bulur ve zevkle okursunuz.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.