Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Başlangıçta söz vardı. Toprak bakirdi, gökyüzünü görünmez ağaçlar tutardı ve sular henüz lekelenmemişti. Yahuda Kralı hiç birşeyini kaybetmemişken anlam benim düşündüğüm gibi değildi. Sonra zaman bitti. Küçücüktü zaman, sizin düşündüğünüz zaman hiç değildi. Gün altı saat ederdi, sadece dört kadife günden oluşurdu hafta... Çiçeklerim hep vardı, tohumlarım hep vardı, zamandan sonra da varoluşta. Görmüştüm... Alman İdealizminin balçığında, kaplangözü çayırı. O son yeşili ben gördüm, sözün kırbaçlı kör, sahte kızıl bedeni değil ! Şimdi zamansızlığın üzgün bir Seine Akşamı... Şimdi yalnız Ekonomi!.. Marx'ın karanlık gözleri... Galileo bile doğmamışken pastoral ses tek güzeldi. "Tutma Adonis'in yasını!" Tutma! yazardı tapınağımda... Güzel yine güzeldi, belki de gerçekti, tek kurtarıcıydı. Başlayacak olandı. Dizlerimde Lazarus'un dirilişini okurdum, ırmakların tuzu dudaklarımda çökelirdi... Cibran, Cibre, Cebren, Cehennem! Olmasa kim inanırdı yine söyle! Söylerdin şarkını, dinlerdim yol boyu... Şimdi bir Calvin, aç, tutkusuz, gururlu... Ama.... "Kan arada bir daha çılgınca akmak, kalp daha ateşli atmak, ciğerler haykırarak boşalmak, kaslar devinmek, tohum serpilmek ister ve kim bu hayati iradeyi aklıyla sürekli engelleyecek olursa ona karşı direnirse organları sonunda isyan eder." Derlerdi... Bahçede... Dünyanın en eski kavgasını unutturma çiçekleri ektim, hafızamın şiir toprağına. Toprak kirli, gök düşmek üzere, sular bulanık. Bir tek neşiden, tek neşem kaldı. hizliresim.com/P7c55n https://1000kitap.com/SiO2
··
17 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.