Gönderi

226 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Onca yoksulluk varken Emile Ajar (Romain Gary) "mösyo hamil, yaşamın kutsal kitabında, insanlığın sadece bir virgül olduğunu söyler, yaşlı bir adam bu denli hıyarca bir söz ettiği zaman da benim buna ekleyecek hiçbir şeyim kalmaz. insanlık bir virgül değildir, çünkü madam rosa yahudi gözleriyle bana baktığı zaman bir virgül değildi, kutsal kitabın tümüydü belki..." Fransa’da hem kendi adıyla hem de kullandığı mahlasla goncourt ödülünü nü kazanan tek edebiyatçı olan yazar, 1980'de paris'te tabancayla intihar etmiş ve geride bıraktığı intihar mektubunu, Emile Ajar'ın kendisi olduğunu belirttikten sonra, "çok eğlendim, teşekkür ederim. hoşçakalın." diye bitirmiş. Bir çocuğun esasen hiç olmaması gereken bir ortamda geçen hayatını anlama çabasını ve anladığı biçimde samimiyetle anlatmasını okuyoruz. Küçük bir çocuk gözünün içinden çirkin bir dünyaya bakmak nasıl olurdu diye sorarsanız eğer, cevap "momo" derdim. momo kim derseniz de, sizi düşüncelerine takıp sürükleyen bir oyunbaz.. yaşadıkları, gördükleri ve duydukları hiç de oyunbaz hallere uymasa da, çocuk olmanın verdiği sınırsız sorgulama ve hayalgücüyle hepsinin üstesinden geliyor (ya da gelmeye çalışıyor) diyebilirim. son dönemde okuduğum, duygusal olarak beni etkileyen kitaplardan olan onca yoksulluk varken kesinlikle okunmalı. Göçmenlik ve dışlanmışlık meselesi romanın ana hatlarını oluşturuyor. alt metinler yazarın yeteneğiyle ince ince işlenmiş. bazı toplumsal düşüncelerin aslında ne kadar çarpık olduğu bir çocuğun gözünden etkileyici ve basit cümlelerle anlatılmış. sürükleyiciliği hiç azalmadan okudum. çok çok beğendim. Bu kitap "evet, birlikte yaşayabiliriz aslında" dedirtiyor. bunca ırkçılığın arasında, size umut veriyor. Fahişelerin terk ettiği çocuklara bakan yaşlanmış eski bir fahişe olan madam Rosa ve o çocuklardan birisi olan arap Momo'nun gözünden yaşananlar, büyümüş de küçülmüş olan bu çocuk, olayları objektif bir şekilde anlatıyor, romanın en güzel yanı hem 2.dünya savaşı sonrası buhranı ele alırken hem de göçmenlik ve yalnızlığı işlemesi. pulitzer ödülünü iki defa alan yazar, kimliğinin ifşa olması ve neden takma isimle yazdınız sorusuna şöyle cevap vermiştir; yalnızca kendim olmaktan sıkılmıştım. O dönemin önde gelen edebiyat eleştirmenleri "Romain Gary tükendi, artık kendisini tekrar etmeye başladı"diye onu edebiyat dünyasının dışına itmeye çalışırken Romain Gary'nin cevabı oldukça esprili olur... hiç tartışmaya girmez ve kitaplarını Emile Ajar takma adıyla yayınlamaya başlar. onca yoksulluk varken de bu kitaplardan biridir. eleştirmenler "işte yeni yetenek, muhteşem yazar" diye göklere çıkarırlar Emile Ajar'ı. eleştirmenlerin bu iki yazarı kıyaslaması Gary'i hayli eğlendirmiş olmalı. aslında romanında ipuçları da bırakır yazar. küçük Momo'nun hayatını yazmak isteyen Ramon karakteri Romain Gary'dir. Momo ile onu tanıştıran sinema seslendirmeni sarışın güzel kadın karakter ise Romain Gary'nin eski eşi Jean Seberg'den başkası değildir aslında. Gary, bu eser ile bir yazara hayatı boyunca bir defa verilen goncourt edebiyat ödülünü Emil Ajar olarak da kazanmış fakat daha sonra geri çevirmiştir. romanları gibi gerçek hayatını da,ki gerçek nedir tartışılır, kurgulayan yazar, Emile Ajar'ın kendisi olduğunu intihar mektubuna kadar saklı tutmuştur. Onca yoksulluk varken hüzündür ,Çocuk olarak taşımak zorunda olduğu tüm o ağırlıklar, gururu, hırçınlığı, kendini sıktığı ve gözyaşlarını boşalttığı anlar çok insancıl ve belki de bu yüzden bu kadar sessizce üzüyor ,derinden etkiliyor. Tekrar okumak üzere kitaplığıma koyarken kimseye vermeyeceğimi beyan ediyorum lütfen istemeyin. Sağlıcakla ve dostlukla kalın
Onca Yoksulluk Varken
Onca Yoksulluk VarkenRomain Gary (Emile Ajar) · Milliyet Yayınları · 19783,350 okunma
·
25 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.