Leyla ile Mecnun 76 Bölüm Yin Yang üzerine
Çince’de Yin, gölgeli veya karanlık taraf anlamına gelir. Yang ise güneşli veya aydınlık taraf demektir. Çin felsefesinde ise Yin – Yang; karanlık ve aydınlık, negatif ve pozitif gibi anlamlara gelir. Bu ikilik ile birbirinden tamamen zıt şeylerin birbirini nasıl tamamladığı, dünya üzerinde birbirinden 180 derece zıt şeylerin aslında birbiriyle nasıl bağlantı olduğu anlatılmak istenir.
Yin karanlık taraf anlamına gelir ve ortasında beyaz bir nokta vardır. Yang ise aydınlık taraftır ve ortasında siyah bir nokta yer alır. Yin yavaş, yumuşak, soğuk, ıslak, pasif sıfatlarına sahiptir. Su, dünya, ay, kadınlık ve geceyi işaret eder. Yang ise hızlı, sert, sağlam, kuru, sıcak sıfatlarına sahiptir. Ateş, gökyüzü, güneş, erkeklik ve gündüzü işaret eder. Yin ve Yang birbirinden ayrı düşünülemez şeylerdir. Ne kadın olmadan ne de erkek olmadan insan ırkı neslini devam ettirebilir. Ancak kadın ve erkek birlikte olunca ortaklık meydana getirirler ve bu ortaklık bir bütün oluşturur, ikilikten meydana gelen birlik…
Karanlık taraf gölgeli, negatif, kötülük (giyime dikkat) sürekli siyah giyinen Karasakal Yini , tam tersi Güneşli aydınlık taraf, pozitif, iyilik (giyime dikkat) sürekli beyaz giyinen Aksakal Yangı temsil ediyor. Bu iki zıt durum, birbirleriyle bağlantılı olduğu anlatılmak istenir. Dizide sürekli Karasakal ve Aksakal temalarının birbirlerini tamamlar nitelikte yan yana gelme durumları bu yüzdendir. Yani Siyah-beyaz, karanlık-aydınlık, kötülük-iyilik bunlar hep birlikte var olmalılar, birbirlerinden ayrı düşünülemezler ikisinden biri olmadığı zaman ikisi de anlamını yitirir var olamazlar.
Leyla, yavaş yumuşak, soğuk, ay ve geceyi temsilen Kadınlık Yini, Mecnun, hızlı, sert, ateş, güneş erkeklik Yangi temsil etmektedir. Gece ve gündüz gibi Ay ve Güneş birbirlerinden ayrı düşünülemezler. Ne Leyla ne de Mecnun olmadan bu hikayeyi devam ettiremezler. Leyla ve Mecnun birlikte olmalılar ki bir bütün olsunlar. Birlikte olamazlarsa, ikisi de yarım kalmış hikayenin satırları gibi ortada kalırlar.
Erdal bakkalın, döneri satmadığı halde sırf kediler aç kalır diye o döneri taktığını söylemesi karanlık görülen Erdalın bile içinde bir aydınlığın olduğunu bize göstermektedir. İçilen hapların anıları değiştirmesi olayına gelince, Klasik müzik dinlerken rahatlatması, olumlu düşünülmesi, sürekli hayal kurulması sanki havalarda bir kuş gibi uçulduğunu hissettirmesi dikkat ederseniz o hapı yutanlar:) sanki uçuyorlardı klasik müzik eşliğinde böyle bağladıklarını düşünüyorum. Arabesk ve Klasik müzikler açısından birbirleri ile zıt kutuplu müziklerin yasaklanmasından çok, birbirleri ile aynı zamanda var olması insanlık adına büyük bir ortak payda da buluşmaya fırsat vermiştir. İşte biz insanlık birbirimizi ortak paydalarda buluşarak tamamlayacağız. Çünkü hepimiz birbirimizle görünmez şekilde bağlıyız.
·
2 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.