Gönderi

Yanılsamalar / 2012
kalabalığın pervanesi sustu gecenin çıplak atlasında ilk insanın elleri konuşuyor. * avuçlarında yağmurun küçük harfleri kumlar bir ırmağı denize taşıyor. * yazmasaydım, yaşamamış olacaktın. * etekleri gurbet ile mühürlü bir gelin ağıdıyım bacasız evlerde. * ey sonsuz gençlik aynı yaşta oluruz bir gün. * mezarlıktan denize doğru bir erguvan yolculuğu iki dünya birbirine dolaşıyor. * ne oluyorsa perdeler çekilirken oluyor sessizce dışarı çıkıyorum. * kaç gündür aklımda kirpiklerinin gölü boğulmuş bir zamana bakıyorum saygıyla. * iki kaşının arasındaki mührü gösterdi "insanın ruhu görülebilir mi?" harfler kirpiklerinden dökülüyordu. * parkın gölgesine ilişmiş bir emanet zaman çocuklarla çiçekleniyor sessizce yalnızlık odalara sığmıyor. * açıl susam açıl! ev, masalını terk etmiş çoktan. * çocuklar hayatın harflerine taşı ekledi anneler biraz daha uzağa bakıyor anneler biraz daha beyaz. * insanın yarası sağken iyileşir.* bu sözle ışıdığım gecenin sabahı otuz dört çocuğu öldürdüler. * mezar taşlarının dili yok, unutma. * konuşuyorsun ya sisten güneşe çıkıyor kırmızı kuşlar. * annem yine sustu alyansını çevirip duruyor parmağında hiç geçmiyor duvardaki zaman. * güneş değil, inandım serçeler başlatıyor sabahı. * çocuk boncuklu bir keder kadın yeni tanrıların kayıp duası adam durmadan camlardan düşüyor. * bahçenin ortasında bir torba tuz domates fidelerimi yiyorlar, diyor salyangozlar bu kötülüğü bilmiyor. * bu kadar inanmasaydı ne doğrusu çekilirdi ne yanlışı. * sözüm ağzında kaldı kime ne söylersen söyle benden başlayacak cümlen. * cennet mavi olabilir ama insanın çilesi daha güzeldir.* hayatımı sevdim birden. * yarasalar ay ışığını paylaştırıyor bahçeye. * yaşamadıklarımızın hatırası, dedi elindeki kitabı uzatarak. * bütün bu sözlerin bir tek hükmü var seni seviyorum. * bu nasıl bir bağış tanrım ölüm, yaşarken acı veriyor insana. * eğer bizi sual eden olursa boynum armut sapı canım sağ söyle* zeytinler çiçeklendi deniz kirpiklendi öyle bir geçti ki yoksulluğumuzdan canımız yapraklandı. * susmak iyileştirmiyor yarayı yeni yerlere varıyor eski sözler. * kapıların kapanma saatleri eşik, gölge, kirpik- bir elini ötekinde ısıtıyor yalnızlık. * yaşlı dünyanın sessiz atları otlamaya devam edecekler bozkırda.* ölüler gökyüzüne gömülseydi keşke...
Sayfa 51 - Kırmızıkedi YayıneviKitabı okudu
·
36 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.