Anna Sewell’in ilk ve tek kitabı..
Bir atın ağzından ve onun bakış açısı ile yazılmış bir kitap. Sadece kendi yaşamını değil çevresindeki diğer atların yaşamını ve kendi yaşamları üzerinden insanların yaptıklarını ve onlara nasıl davrandıkları etkileyici bir dil ve akıcı bir üslupla anlatılıyor.
Kitap bize çevremize karşı duyarlı olmamız gerektiği mesajını veriyor. Yaşadığımız çevrenin sadece bize ait olmadığını ve tüm canlıların yaşamlarına saygı duyulması gerektiğini tüm hassasiyetiyle fark etmemizi sağlıyor. Bu gezegeni diğer canlılar ile paylaşıyoruz. Bunu hiçbir zaman unutmamamız gerekiyor. İnsan doğasının vahşiliğini çarpıcı bir şekilde ele alan bu yapıt mutlaka okunmalı.
“Tanrı’nın hiçbir yaratığına eziyet etmeye hakkımız yok. Hayvanlara dilsiz diyoruz, doğru dilsizler, neler hissettiklerini söyleyemiyorlar; fakat konuşmamaları daha az acı çektikleri anlamına gelmiyor.” (s.209)