Gelişen dünya koşulları ve ekonomik şartlarla birlikte, futbol dünyası da değişimler geçirebiliyor. Dört yılda bir düzenlenen dünya kupalarında net bir şekilde görebildiğimiz bu değişim, farklı dönemlerde farklı ülkeleri dünyanın zirvesine çıkarabiliyor. Yatırımları ve altyapısı güçlü olanlar, uzun süre zirvede kalabilirken; geçirdiği değişimlerle güçlenen ülkeler adından söz ettirebiliyor. Böyle bir dünyada, direksiyonumuzu Almanya'ya kırıyoruz. Geçmişte önemli kadrolar kurmuş ve büyük başarılar yaşamış Alman futbolunun 1990'lı yıllardaki çöküşüyle kitap başlıyor. Gazeteci Honigstein, kitabında bu çöküşten başlayıp Almanya'nın Mario Götze'nin golüyle 2014 Dünya Kupası'nı kazandığı ana kadar olan dönemi anlatıyor. Bu sürecin altında büyük bir emek ve sistem yattığı görülüyor. Öncelikle çocukların futbolla gelişimine büyük önem veriliyor ve altyapı sağlamlaştırılarak profesyonel bir futbol eğitimi almaları sağlanıyor. Ülkenin pek çok bölümünde futbol okulları kuruluyor ve gençler teşvik ediliyor. Daha da önemlisi, Almanya futbolunun yaşadığı kısırlığı ortadan kaldırmak için göçmen çocuklarına yöneliyorlar. Göçmen çocukları futbola yönlendiriliyor ve iyi bir eğitim almaları sağlanıyor. Programlarda başarılı olan ve yeteneklerini gösteren gençlerle birlikte Panzerlerin güçlü bir havuzu oluşmaya başlıyor. Bu havuzdan önce Jurgen Klinsmann ve sonrasında Joachim Löw ile yararlanma adımları atılıyor. Mesut Özil, Sami Khedira, Boateng, Müller, Lahm, Podolski, Klose, Neuer, Hummels, Schweinsteiger, Götze, Schürrle gibi isimlerle takımın bel kemiği oluşuyor. bu kadroyla 2006'da üçüncülük, 2008'de ikincilik, 2010 ve 2012'de gelen üçüncüklerin ardından 2014 yılında şampiyon olmaya başlıyorlar. Ve bu şampiyonlukta geride kalmış 20 yılın katkısının büyük olduğunu kitabın satırlarından anlayabiliyoruz.

Dördüncü Yıldız Alman Futbolunun Kendini Yeniden Keşfi ve Dünyayı FethiRaphael Honigstein · İthaki Yayınları · 201828 okunma

·

20 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Batuhan Babaoğlu