Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

706 syf.
10/10 puan verdi
Modesta’nın nefretiyiz...
Az bilinen mükemmel romanlar kategorisi oluştursak bu kitap zirvede yerini alırı diye düşünüyorum. Kitabın adı aslında ‘’Zevk Sanatı’’ olmalıydı. Çeviri de gereksiz bir ahlakçı tutum sergilenmiş bunu belirtmeden başlamayayım incelemeye. Yazar, anlatıcı Modesta karakteri ile insanı olayların içine öylesine çekiyor ki, okuyucu kadın Modesta’nın yerine rahatça geçebilirken, okuyucu erkek mutlaka Modesta’nın yoldaşı olabiliyor. Tarih ve cinsellik bağlamında bir mücadelenin kitabı olduğu için çok tepki çekmiş, toplum ahlakına uygun görülmemiş, keza 68 kuşağı İtalyan romanları arasında yer aldığı için faşist idarelerce de yasaklanmış, 6 yılda zoraki yazılabilmiş ve basımı ise ancak 30 yıl sonra gerçekleştirilebilmiş bir eser bu. Goliarda Sapienza’nın sınıflandırılamaz, baş kaldıran tarzı çok hoş gerçekten. Sadece kitabın tekil formu ve İtalyan ahlakçılığına göre ‘skandal’ içeriğiyle değil, aynı zamanda onu çağdaş İtalyan edebiyatının formatına uymadığı için de bu sınıflandırılamaz duruşunu sevmek mümkün. Bu noktada yazarın hayatına da değinmek gerektiğini düşünüyorum. Çünkü kendisi faşist idarenin okullarına gönderilmemiş, avukat baba ve feminist sendikacı bir anne tarafından eğitim görmüş bir isimdir Sapienza. Sınıflandırılamayışı da buradan gelmekte… Kitap tam anlamıyla tarih ve cinsellik üzerine bir dönemin mücadelesini anlatıyor bizlere. Bilindiği üzere 68 kuşağının hemen her ülkede bir yansıma vardı. Ve bir amacı. Türkiye’de bu ne kadar anti-emperyalist bir işçi devrimi bir çizgideyse İtalya’da anti-emperyalist bir işçi devrimi olduğu kadar cinsel devrimi de bir o kadar önemsiyordu. Kitap da işte bu çizginin kitabı. Özellikle Marx ve Freud etrafında şekillenmiş yanılsamalar ve sapmaları ele alması romana çok başarılı bir felsefi yön de kazandırmış. Sosyal özgürlüğünün iki temel sorununu daha çok Reich-ist bir bakış açısıyla değerlendirmiş yazar Sapienza. Modesta karakteriyle bir çok edebi ve toplumsal normları altüst eden Sapienza, roman içeriğinde bu felsefi farklılığın dışında onsekizinci yüzyıl romanının bir kuralı olan kadının şiddet eylemi içerisinde işlenmemesi tutumunu Anne Leonora suikastiyle yıkıyor. Gençlikten olgunluğa geçişte Modesta hem psikolojik açıdan kendisini baskılayana karşı bir mücadele azmiyle, kadın mücadelesi karşısındaki yapılarla kurnazlıkla mücadele etmeyi öğrenmesiyle, özgür bir benliğinden asla taviz vermemesiyle olgunluk safhasına oldukça sert bir geçiş yapmış Modesta. Bu edebiyat eleştirmenleri tarafından hayli olumsuz görülse de 68 kuşağı dönemi siyasal mücadelelerin şiddet kapsamında oldukça ideal olan bir anlatımdı aslında. Romanın başka bir özgünlüğü de (okuyuculara göre bir kusur veya bir hak olarak kabul edilebilir), ilk bölüm (157 sayfa) ve diğer üç bölüm (467 sayfa) arasındaki stilistik ve içerik kırılması ile ilgilidir. Eleştirmenler burada Modesta’nın anlamsız şiddetini, olay örgüsündeki akışın hızını eleştirseler de temel anlatı kadının baskılanması yönündeki engellere karşı mücadelesi olduğundan bu çok yönlü saldırıyı püskürtmesi bunu gerektirir. Bu yüzden evini tarayıp, kendisini kiliseye alarak elini altında tutmaya çalışan rahibe Anne Leonora’yı öldürüyor. Keza sonrasında sarayda işe başlayıp down sendromlu prense bakmakla sorumlu tutulan Modesta’nın sayın tek varisi olacağı ölümler ve suikast zinciri de bir atıf olarak değerlendirilmesi gerekir diye düşünüyorum. Modesta karakteri ile mutluluk sanatı, adaletsizlikle mücadele sanatı olarak anlatılmaktadır aslında. Ayrıca, eleştirmenlerin bakış açısı, kadınları hem duyguları hem de içgüdüleri uyandırabilen kararsız bir nesne gibi gören erkeklerin bakış açısıdır. Ve tam da söylenen bu belirsizlikten ötürü, erkeğin kendi dürtülerini azaltmak için kadının özgürlüğünü reddederek davranışını kontrol etme eğilimindedir. Goliarda Sapienza, erkek yorumlarına adapte olmayı bırakmadıkları ve bu nedenle kültür ve edebiyatta kadın imgelerini özgürleştirmedikleri sürece kadınların özerk olamayacağını anlatıyor bu eserinde. Yani eleştiriler ve kitabın bu kadar zaman basılamamış olması Sapienza’nın haklılığını bir kez daha ortaya koymaktaydı. İkinci dalga feminizm akımın en güzel eserlerinden biri olan bu kitabı mutlaka okuyun derim. Modesta’nın nefretiyiz.
Mutluluk Sanatı
Mutluluk SanatıGoliarda Sapienza · Kafka Yayınları · 201755 okunma
··
261 görüntüleme
Fama okurunun profil resmi
İncelemeyi okuduktan sonra kitabı merak edip aldım. Mükemmel bir eser tavsiye için teşekkür ederim.
Uğur De Molinari okurunun profil resmi
Çok sevindim, rica ediyorum :))
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.