Onur Caymaz’ın bundan kısa bir süre önce Pervaneyle Yaren isimli şiir kitabını okumuştum. Kendisiyle bir tanışma hikayemiz yok bir tavsiye sonrasında da almadım. Kitap siparişi verirken karşıma çıktı biraz inceledim sonrasındaysa alıverdim öyle aniden iki kitabını. Hayat ve sanat üzerine tam doksan dokuz parça. Bir deneme kitabı. Toplam 7 bölümde toplanmış denemeler. Peki ne var bu 7 bölümde? Dil üzerine konuşmalar var, Türkiye ve Türkiye dışı var, bizleri bırakıp giden güzel şairler var, son bölümde ise siyaset var biraz. Bazen bir öykünün içinde bazen bir günlüğün içinde buluyorsunuz kendinizi. Bohçada kalan küçük şeylere, kırıntılara rastlıyorsunuz kimi zaman da. Ben kendimce öneriler külliyatı demiştim bu esere. Kahvenin tarihine bile giriyorsunuz ne nerede yenilir nerede içilire kadar uzayıp gidiyor bu yol. Orhan Veli’den Shakespeare’e, Sezen Aksu’dan Tolstoy’a kadar uzanan bir serüven. Film, şiir, roman, mekan ne ararsanız mevcut kısacası. Sakin sakin okudum. Bir denemeden diğerine geçmeden önce size şöyle sesleniyor sanki harfler: “Dur biraz düşün şu yazıyı sonra okursun diğerini acelen ne sevgili aylak okur!” Her kitap sorgulatmalı bir şeyleri. Yazılanlar hatta belki yazılmayanlar düşündürmeli insanı okunup geçilmemeli. Ne diyordu kitapta bir büyük eserin anahtar cümlesinden faydalanarak: "Dur ey zaman geçme ki her şeyi görelim, hepsini... Dur!" Hayatın akışının farkında mıyız? Bir çırpıda farkında olmadan yaşanmış kıymet bilmediğimiz anılarla mı dolu yoksa yaşamımız? Hayatımızda ne kadar çok bildirim var bu akış size de çok kalabalık gelmiyor mu bana geliyor durulmak, yavaşlamak istiyorum. Umutsuzluğa kapılmamak için sıkı sıkıya yüreğimdekilere tutunduğum o oku kendi kalbime hep kendimin sapladığı günler geçiriyorum bir süredir. Bir filme 10 dk’dan fazla odaklanamadığım, uykunun beni düşüncelerle bir başına bıraktığı günler... Her zamanki gibi kitaplar elimden tutuyor yine. Böyle de kitap incelemesi değil de iç dökmek gibi oldu biraz ne dersiniz? Ancak hem ruh haliniz okuduğunuz kitaptan aldıklarınızı hem de kitap ruh halinizi etkiliyor. Kitap okumak böyle güzel bir döngü belki de. Bu deneme kitabı da böylece elimden tutuverdi tan yeri ağarmaya yakın vakitlerde. Bilirsiniz düşüncelerin en can alıcı zamanlarıdır bu vakitler uyku koynuna almadıysa sizi eğer. Düşün dur düşün dur nasılsa sabah oluyor. Oluyor, siz bu dünyaya sığamayacak gibi olsanız da sabah oluyor hüznünüze inat o içine sığamadığınız dünya kendi gerçekliğini çarpıyor yüzünüze. Bir gece vakti kendimi, yardım et Allah’ım kini, nefreti uzak tutayım ömrümden sevgiyle ayakta kalabileyim yardım et derken buldum kitabın kaçıncı sayfasındaydım bilmiyorum ancak köşesine bir not düştüm ve uykuya bıraktım kendimi. Sözümü sevgili Şükrü Erbaş ile sonlandırmak istiyorum: "Harfler sadece bizim kalbimizden doğmazlar. Başka hayatların acısını, yokluğunu, heveslerini de yüklenir gelirler." Buraya kadar okuyup benim harflerimden cebine dolduran oldu mu bilmiyorum olduysa eğer teşekkür ediyorum.

Hatırla Barbara Yağmur YağıyorduOnur Caymaz · Kırmızı Kedi Yayınları · 2016127 okunma

·

61 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İrem