Gönderi
Yine farklı noktalara dokunmuş İzdiham. Gecenin sonuna yolculuk yaptığımız, eskiyenin fotoğraflarımız mı yoksa biz mi olduğu keşmekeşini sorguladığımız, meşhur türkümüzde sandığımızın aksine Mısır’a gidenin Eyüp değil Yusuf olduğunu öğrendiğimiz, Muhsin Bey filminde Muhsin Bey’in yaşadığı hayal kırıklığı ve ihaneti bir kez daha gördüğümüz, Mustafa Kutlu ile kalbimizin sesini dinlediğimiz, Sirkeci’den kalkan tren ile boğazımızın düğümlendiği, unutmanın hatırlamaktan daha iyileştirici olduğunu öğrendiğimiz, hayatın hızı ile kendi hızımız arasındaki farkın dünyayı ne kadar zorlaştırdığını ve gözümüzü korkuttuğunu idrak ettiğimiz vs. birçok güzel konuyu barındıran güzel bir sayı olmuş.
Oscar Wilde’in Dorian Grey’in Portresi kitabını okuduktan hemen sonra Gökhan Özcan’ın bu ay ki yazısında bu kitabın konusuna benzer bir yazı yazmış olduğunu görmek tebessüm ettirdi Üstadın yazısından küçük bir kesit paylaşayayım; “Soruyorum kendime; fotoğraflarımın hangisiyim daha çok? Hangisindeyim en fazla? Hepsi ben miyim bu bakışların? Yoksa hiçbiri değil miyim? Sabitlenmiş bütün o anlardan bir parça geldi mi benimle birlikte bu günlere? Zamanın içinde birike birike mi geldim, yoksa eksilerek mi geldim? Azalıyor muyum her nefes verdiğimde, yoksa çoğalıyor muyum? Hayatım her geçen gün biraz daha sararıp solgunlaşan fotoğraflarımın biriktiği bir albüm mü? Yoksa ben bütün o fotoğraflarda kendini arayan ve bir daha hiç bulamayan mıyım?”
Ayrıca yakın zamanda bisikletim ile yolcuklara çıkacağım. Böyle yolculuklar sırasında Refik Halit KARAY’ın hikayelerini okumamızı salık vermiş yazarımız sayın Nilda P. ! Yok mu hediye edecek olan?
Kitapla ve bu güzel dergiyle kalın, keyifli okumalar …
··
82 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.