Gönderi
Z KUŞAĞI= Küresel Köyün Kaygılı Çocukları
Bu ülkede yaşayan 25 milyon Z kuşağı (2000 yılından sonra doğan) var.
Kuşağımız ne olursa olsun hepimiz kendi yaşam deneyimlerimizin ürünleriyiz ve birbirimizden farklıyız. Bu farklılıkların bazıları bireyseldir, bazıları kültürel.
Kuşakları anlamak ve tanımak zorundayız. Geçmişi anlamazsak geleceği yanlış yorumlarız, ayrıca
- bizi büyütenlerle barışmak için
- büyüttüğümüz evlatları anlamak için
- an itibarı ile gerçekleşen demografik devrimi fark etmek için
-gelecek on yıllarda bizi bekleyen sosyo
ekonomik değişimlere kendimizi hazırlamak için
- robotlar geliyor diye korkmamak için
- fütüristik kabuslar görmemek için
- olur olmaz her şeyi teknoloji ile ilişkilendirme mek için
-çağın ve kuşağımızın katı mükemmeliyetçiliğin dişlilerinde sıkışmamak için
-bize benzemeyenleri yargılamamak, daha az sevmemek için
-daha kolay öğrenmek için
-hoşgörü sınırlarımızı genişletmek için
-tıpkı mevsimler gibi kuşak döngüleri olduğunu anlamak, toplumların kış gibi krizleri yaz gibi uyanışları olduğunu görmek için
-ümit var olabilmek için
-.........
elimizdeki nesli tanımak zorundayız.
MGI raporlarına göre yapay zekâ 2030 yılında tüm dünyada 800 milyon çalışanın işini yapacakmış. ABD Çalışma Bakanlığı raporlarına göre bugün ilkokul öğrencilerinin % 65'i okulu bitirdiklerinde bugün var olmayan işlerde çalışacaklarmış.Yani gelecek şimdilik bir bilinmeyen.
Geleceğin en önemli yetkinlikleri analitik, sosyal ve duygusal zekayı aynı anda kullanabilmek üzerine yoğunlaşacak.Bu durumda pek çok soru ortaya çıkıyor:
Peki ama nasıl?
20.yüzyılda öğrendiklerimizle 21. yüzyılın çocuklarını geliştirmeye devam mı edeceğiz? Hep aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar mı bekleyeceğiz?
Hala geleneksel modellerle, süreçlerle, araçlarla, ölçme değerlendirme yöntemleri ile devam mı edeceğiz?..
Z lerin profesyonel hayatta yerini almasıyla sosyal öğrenme, mikro öğrenme, ters yüz edilmiş öğrenme ve MR hayatımızda daha fazla yer alacak. Ve bizler bu kuşağa birşeyler üretmeyi değil, onlarla birlikte üretmeyi,
onlara talimat vermeyi değil, onlarla birlikte çalışmayı öğrenmek zorundayız.
İster bir lider, ister bir eğitici, ister bir vatandaş, ister bir patron, ister bir genç.... olalım bizden öncekileri ve bizden sonrakileri tanımak ve hayatımızı ona göre şekillendirmek zorundayız.
Her şeyin fiyatını bildiğimiz ama değerini bilmediğimiz bir çağda bu nesle iyi bir dünya bırakamıyoruz, dilerim dünyaya iyi bir nesil bırakabiliriz.
İçeriği ile akıcı üslubu ile, çok fazla insana ulaşmış araştırma sonuçlarıyla oldukça düşündürücü bir kitaptı.
Herkese keyifli okumalar dilerim....
··
422 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.