Gönderi

400 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
Yazar Osmanlı'yı Osmanlı yapan Yeniçerilerin hikâyesini belgesel havasında ve yer yer de sohbet tadında anlatmış diyebilirim. Tarih sevenlerin zevkle okuyacağı, yeniçerilerin aktörü olduğu tarihi birçok olaya yer verilmiş. Kitap Yeniçerilerle ilgili çok kapsamlı bir çalışma olmuş. Kapsamlı olsa da kitapta bahsi geçen olayların yeniçerilerle ilgili olmasına azami dikkat gösterilmiş. Ancak nadiren de olsa yazar af dileyerek konu dışına çıksa da bunlar kesinlikle sıkıcı ve uzun ayrıntılar değildi. Hatta kullandığı nazik üslup yer yer tebessüm ettirdi ve sohbet ediyormuş hissini fazlasıyla hissettirdi. Kitapta sevdiğim unsurlardan biri de yazarın tarihi olayları(yeniçerilerin içinde olduğu) üstünkörü geçmemesi olmuş. Örneğin yakın zamanda okuduğum Abdülkadir Özcan'ın "IV. Murad: Şarkın Sultanı" kitabında Hafız Ahmed Paşa'nın sultanın önünde katledilmesi ve tarihi Sinanpaşa Köşkü ayak divanı gibi önemli olaylar üstünkörü geçistirilmişken yazar bu olayları ayrıntısıyla anlatmış. Bu ve buna benzer önemli olayların eş geçilmemesi ayrıntılı anlatılması hoşuma gitti. Dikkatimi çeken bir diğer unsur da zaman zaman sosyal medyada gördüğüm "Tırnova cadıları" olayına da açıklık getirmesi. Spolier vermemek adına nasıl bir açıklama getirdiğinden bahsetmeyeceğim. Yazarın dili, anlatımı, üslubu konusundan ise tarih ve tarihi roman okumaya alışkın ve seven biri olarak dili benim için akıcı ve anlaşılırdı. Ancak zaman zaman benim de ilk defa karşılaştığım kelimeler de mevcuttu. Bunun için kitabın sonunda yer alan sözlüğe zaman zaman başvurduğum oldu. Ancak bunlara rağmen dilini, anlatımını sevdim. Kitabı iki günde bitirmemişsem bunun tek sebebi kitapta altı çizilecek çok fazla yeri işaretlemiş olmamdır. Kitapta dikkatimi çeken bir diğer husus ise yazarın Şeyh Bedrettin İsyanı ile ilgili getirdiği yorum oldu: "Çandarlı Kara Halil ve Karamanlı Kara Rüstem adında iki büyük molla, Osman Gazi'nin torunu Murad Hüdavendigâr'ın siyasi müşavirleri, nazırları oldular; ferdi mülkiyeti kabul etmeyen, İslam adabına uymayan bir materyalizmle masum ve cahil halk kitlesine cazip görünmeye çalışan bozguncu ve muhakkak ki çok tehlikeli bir cereyana karşı Müslüman-Türk birliğini koruyacak Osmanlı mutlakıyetinin ilk teşkilatını yaptılar; kurdukları müesseselerin başında da, daima silah altunda bir asker ocağı, yeniçeriler oldu." Syf. 17 O dönemlerde ferdi mülkiyetin olmadığı ve halka toprak üzerinde sadece işleme hakkının verildiği düşünülürse, yazar yukarıdaki ifadesinde ne kadar haklı diye soruyorum. Şeyh Bedrettin ile ilgili elimdeki kaynağı okuduktan sonra bu konuyla ilgili daha net bir düşüncem olacaktır. Yazar olayları aktarırken kimden, hangi eserden aktardığını zaman zaman belirtse de yine de sonunda bir kaynakçasının olmaması bir eksiklik. Netice itibariyle bol anekdotlu, okuması zevkli, tarihi bir roman havasındaki bu eseri okumanızı tavsiye eder, keyifli okumalar dilerim...
Yeniçeriler
YeniçerilerReşad Ekrem Koçu · Doğan Kitap · 2015244 okunma
·
168 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.