Gönderi

352 syf.
10/10 puan verdi
Edebiyatın derinliklerinde, popüler eserlerin gölgesinde kalmış, çokta yazık edilmiş Alman yazar Bernhard Kellermann'ın 1913'te kaleme aldığı bir eser. Dört kez sinemaya uyarlanmış eminim izleyeni okuyanından çoktur ki okuması aslında en keyifli olanıdır. Uzun zamandır daha çok düşünmeyi,anlamayı,hazmettirmeyi gerektiren durağan eserler okuyordum. Tünel'i okurken yerimde duramadım,kıpır kıpır,heyecanlı,soluk soluğa okumayı özlemişim meğer. Atlantik Okyanusu'nun altından Amerika ve Avrupa'yı birbirine bağlayacak bir tünel hayal edin. Müthiş bir proje. Işte bu projenin hayata geçirilmesini veya geçirilme gayretini anlatan, coğrafyanın taşını,toprağını,suyunu içine dahil eden zengin bir edebiyat. Doğanın mı beşere hakim yoksa beşerin mi doğaya hakim olduğu kitapta elbette. Bazen sorarlar hangi kitap kahramanı olmak istersin diye, sanırım Tünel kitabının Mac Allan karakteri olmak isterim. İnanmak büyük nimet. Her şeye rağmen. Allan'ın gücünün,inancının,kuvvetinin binde biri her birimize dağıtılmış olsa dünya bambaşka olurdu. Omuzların düşebilir,belin bükülebilir,kolların bacakların tutmayabilir ama zihnin ve yüreğin birbirini tamamladığı anda üstesinden gelemeyeceğin şey kalmıyor kaybetmek pahasınada olsa. Proleterya edebiyatı genelde kapitalizmin eleştirildiği, işçi sınıfının savunulduğu,baştaki kodamanların soysuzluklarının anlatıldığı bir edebiyattır. Tünel de böyle bir edebiyat ama bence çok büyük bir farkla. Daha çok okura ulaşmalı,daha çok kitaplıkta bulunmalı. O gizli kalmış tozlanmış halinden sıyrılıp, parıl parıl gün yüzüne çıkmalı.Herkes payına düşeni fazlasıyla alacak bu kitapta. Mücadelenin, inancın kitabı Tünel... Tavsiye midir? Gönül rahatlığımla...
Tünel
TünelBernhard Kellermann · Yordam Kitap · 201763 okunma
·
153 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.