Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

164 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Kazuo Ishiguro'nun ilk romanı benim de yazarın okuduğum ilk eseri oldu. Goodreads'te, amazon'da, ve kendi sitemizdeki yorumların bir çoğunu okudum. Yazarın ana temalarından birisinin geçmişi hatırlamak ve hatırlarken zihnin güvenilmez bir araca dönüşmesi olduğunu okudum. Bu benim de ilgimi çeken bir tema. Ishiguro'nun bol diyaloga dayalı üslûbunun kitabın son kısımlarına dek aslında bu kitap bir şey anlatmıyor gibi bir his yaratmasında etkili olduğunu söyleyebiliriz: Etsuko, İngiltere'de yaşayan bir Japon ve Nagazaki'ye atılan bombadan bir süre sonra oraya taşınmış, İngiltere'de yeniden evlenmiş. İlk evliliğinden olan kızı Keiko intihar ediyor ve ikinci kızı da annesinin yanına gelerek bir müddet onunla kalıyor. Bu süre içerisinde yazar Etsuko'nun ilk evliliğine, Nagazaki'deki yıllarına, ve o dönemde kısa bir süre arkadaşlık ettiği Saçiko adlı kadına ve onun garip kızı Mariko'ya dönerek bize Etsuko'nun o zamanları hatırlayışını ve olayları aktarışını birinci elden anlatıyor. Bundan sonraki kısım SPOİLER içeriyor. Kitabı okurken bir çok okurun sıkılma sebebi olan gereksiz nezaketler içeren diyaloglar, inceliklerle örtülü sohbetler arasında hem Etsuko, hem ilk eşi Jiro ve jiro'nun japon değerlerine derinden bağlı babası Ogata-San'ı tanıyoruz, hem de Etsuko'nun ABD'ye kapağı atmaya çalışan ve tek derdi Nagazaki'den uzaklaşmak olan arkadaşı Saçiko ve kızı Mariko'yla ilgili şeyler okuyoruz. Etsuko hem geçmişe gidip oradan anlatıyor hem de bugüne dönüp bugünden söz ediyor. Ancak sırlar var ortada. Hem binler halinde insanların öldüğü büyük kıyımlar, hem de daha basit küçük kıyımlar: ayak bağı olmuş küçük kedilerin derede boğulması ya da ayakbağı olabilecek başkalarının mesela çocukların öldürülmüş olabileceği küçük kıyımlar... Kitabın sonuna doğru her okurun dikkatini çeken o sayfada ve o paragraflarda Etsuko ve Saçiko birbirine karışıyor. Spoiler burada bitiyor... Okuduğum yorumlardan birisinde yazarın tarzının anlatmak değil anlatmamak olduğu yazıyordu. Sayfalarca okurken bile bütün o nezaket, incelik dolu cümlelerin, sohbetlerin arasında gerçekte olup bitenden söz edilmemesi, Keiko'nun intiharı, Mariko'nun ve kedilerin kaderi, japonya'nın ve japon değerlerin terkedilerek işgalci ülkelere gidilmesi, yani farklı türlerden ölümler ve cinayetlerden söz edilmemesinin dramatik bir ağırlık yarattığını ve insana kitabı bir kez daha okuma isteği verdiğini söyleyebiliriz, bunu ifade eden çok yorum okudum. Kendi adıma yazarın bu sessiz sakin üslûbunun bende de öncelikle sıkkınlık hissi yarattığını söyleyebilirim, bunun öncelikli nedeni kitabı biraz uzatarak ve kendimi çok fazla veremeden okumak olduğunu düşünüyorum. Genel anlamda beğendiğimi, yazarın diğer kitaplarını da okumayı düşündüğümü söyleyebilirim.
Uzak Tepeler
Uzak TepelerKazuo Ishiguro · Yapı Kredi Yayınları · 20181,563 okunma
·
557 görüntüleme
Hüseyin T. okurunun profil resmi
Ben de "Beni Asla Bırakma"sını okuyup oldukça sığ bulmuştum.
Cem okurunun profil resmi
O kitabı merak ediyorum.aslinda bir kaç kitabını daha okumaya niyetim var
A.D okurunun profil resmi
Çok güzel bir inceleme olmuş, elinize sağlık
Cem okurunun profil resmi
Teşekkür ederim
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.