Gönderi

''Benim Mâkes Hanım’da bulduklarımı Siz geçen asırda kaybetmişsiniz Ama söyleyin kim sevmez Mâkes Hanım’ı, Yerimde olmayı istemez hanginiz, Bir kere mevzuya bakışı güzel Faşizmi haklı gerekçelerle eleştiriyor Sonra Allah için kendi de güzel Bakışları dünyayı güzelleştiriyor. Çünkü Mâkes Hanım sevmez sevmemeyi Mâkes Hanım genelevde bir bakire Dünya büyük bir kerhane biliyorsunuz Ölüm pazarlanıyor ha bire. Tamam, hataları yok değil Hatta bir keresinde ölmeyi denemiş Kötü şeyleri yüzüne gözüne bulaştırıyor Tabii bunu da becerememiş.. Kabul, büyük yanlışları var Ama ben bütün suçlarını üstleniyorum Çünkü o elimde kalan son ayna Onsuz bir hayatı istemiyorum. Biz bir keresinde Emirgân’da Mâkes Hanım’la hiç çay içmedik Kapalı ve açık mekânlarda yalpalıyorduk Bir akşamüstü olsun hiç öpüşmedik. Çünkü ne zaman bana baksa ağlıyordu Galiba aynaya bakarak ağlıyordu Ben onu güldürmeye çalışan palyaço O en çok benim maskeme ağlıyordu. Bir mahkeme kurduk, herkesi yargılıyorduk Hâkimi olamadığımız hayatın savcısıydık Kapalı ve açık hecelerde adımız geçmedi Yalandan yaşamanın yabancısıydık. Bir keresinde hiç unutmam Beni sevdiğini hiç söylemedi Sevdikleri bir toplu mezardan ibaretmiş Dua etmek için bile küçükmüş elleri. Mâkes Hanım’ı ne çok özlüyorum bilemezsiniz Ne zaman konuşsam lafı hep ona getiriyorum Mütemadiyen sustuğum akşamüstleri İçimdeki çöle yağmur biriktiriyorum''
·
7 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.