Gönderi

163 syf.
7/10 puan verdi
Benim açımdan bakıldığında Sabahattin Ali'nin kitaplarından etkilenmemem imkansız. Onun eserlerini okuyunca insan olarak etkilendiği duyguları yoğun bir şekilde hissettiriyor insana. Sabahattin Ali'nin Kuyucaklı Yusuf'un hep aklımda o kadar insani o kadar güzel duyguların üstünde durur ki bir çocuğun çaresizliği ailesinin olmaması başka aileye kendisine aile gibi benimseyip ama tam içine girememesi gibi gibi yani gerçek hayatta da çokça yaşanılan şeyler Kürk Mantolu Madonna'yı okuduğumda da şeyleri yine düşündüm çok gerçek duygular hepimizin zaman zaman yaşadığı şeyler. Raif Efendi'nin yaşadığı yalnızlık onu kendine yaptığı kötülük değil mi? Sonuçta insanlara hiç kendini açamamak hiç derdini dökmemek hem kendine haksızlık hem hayatındaki o kadar insanı haksızlık değil mi? Tabii ki de birini sevmek çok önemli birine değer vermek hatta bütün insanları onun için sevmek çok yoğun bir duygu evet ama ben kitabı okurken sinirlendim kendini niye bu kadar büyük bir kötülük yaptı ki bir insanın içini bu kadar çok kapatması en büyük sebebi bazen işte çevresindeki insanlar oluyor, bazen kafasındaki düşünce oluyor. Hayatta hepinizin birbirimizin sevgisine, hassasiyetine ihtiyacı vardır. Sevdiklerinize onlara olan sevginizi her gün daha çok hissettirin ve çok sevin en kıymetli olan bu. Kitabı Elime aldığım andan beri herkesin bahsettiği o büyük aşkı okuyacağım için heyecanlıydım ama daha kitabın başında, aslında duymaktan çok, o kitabı okumanın ne kadar önemli olduğunu bir kere daha anladım. Evet tabiki de bir aşk çerçevesinde dönüyor kitabın içeriği ama aslında bir insanın kendi içinde ne kadar yalnızlaşabileceğini, insanlardan ne kadar kopabileceğinin çok güzel bir örneği. Daha kitabın başında Raif Bey'in o kocamam yalnızlığı beni çok üzüyordu. Daha sonra kitabın sonlarına doğru artık kendimi Raif Bey'e kızarken buldum. Çünkü bu kötülüğü kendisine onun yaptığını görmek beni daha çok sinirlendirdi. Hepimiz insanız ve hepimiz bir insana inanıp yanılabiliriz onu kaybedebiliriz yani insana verilen bir ömür bir olayda bitirilecek bir şey değil. Böyle düşünceleri kitapta okuyunca yazarın bir insan üzerinde çoğu insanın karekterinin ya da bir bireyin kendi içinde yalnızlaşmasının sonuçlarının ne kadar ağır olabileceğini Sebahattin Ali'nin kaleminde görüyoruz. Hepimizin bir hayatı var sonuçta bir insan için bütün bir hayatı öldürmek doğru mu bilmiyorum... Bazı insanların niye yaşamaktan vazgeçtiğini düşünürüz, niye bu kadar yalnızlaştığını ve niye böyle davrandığının acaba neden farkındayız mıyız? İnceleme yazarken hep duygularım ön planda oluyor yani hissettiklerimi sonuna kadar yazıyorum yeterince ifade edemesem de o yüzden Raif Beye çok kızmakla birlikte Maria Puder'e olan aşkına saygı duyuyorum ama insan bir insan için bütün hayatını bitirmemeli. Genel olarak kitabın konusuna baktığımızda da zaten başta kendi yalnızlığı ile mücadele eden Raif Beyin gördüğü tablodan sonra kafasının sadece o tabloya o insana odaklanması ile birlikte bütün hayatının çok sakin ama bir o kadar yalnız ve aslında kimsesiz olarak gitmesi sonucun da sevdiği insana yaptığı haksızlığı öğrenmesi ile son buluyor. Konusu çok ayrı bir konu değil yani bildiğimiz duyduğumuz konular ama Sabahattin Ali kendi farkını ortaya koymuş bir insanın kendi içinde düşebileceği yalnızlığı çok çok güzel anlatmış. O yüzden kitabı okurken çok etkilendim, çok beğendim herkesin de okumasını tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar.
Kürk Mantolu Madonna
Kürk Mantolu MadonnaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021317.5k okunma
·
13 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.