Psikolojiye farklı bir bakış açısı kazanmamı sağlayan Çeper’i keşfettiğim için şanslı olduğumu düşünüyorum.İncelemeyi yaparken zorlandım çünkü yazacaklarımız onun anlattıklarının yanında her şekilde eksik kalacak. Ramazan Çeperin en belirgin özelliği kelimelerin kökü itibariyle ne anlama geldikleri,neyi temsil ettikleri vs. çeşitli kaynaklardan ve mitolojilerden faydalanarak bizlere sunmasıdır.Bu kitabında ilgimi çeken kavramlar, bana yeni bilgiler kazandıran kelimeler Türkçülüğün sembolü olarak bildiğimiz kızıl elma ve turancılık fikrine yönelik yeni bakış açıları olacak. Çeper’e olan hayranlığım Mikro İktidarın Dili ile başladı.Üstelik bir psikoloji öğrencisi olarak kitaplarında Adler,Freud,Lacan ,Karen,From,Klein ve daha bilmediğim birçok psikoloğun düşüncelerine yer vermesi beni yine psikolojiyle buluşturması ona hayranlığımı kat kat arttırmakta.. Kitapta birçok romandan kesitler vererek bunu sömürgecilikle bağdaştırmaktadır. Okumadığım bu romanları Ramazan Çeperin anlattığı gözle okuma fırsatı edineceğim için mutluyum. Normal dışı davranışları inceleyen bilim olarak bilinen psikopatolojiyi bu kitapta sömürgeciliğin tipik davranışlarını ele alarak anlatmış. Sömürgeciliğin mitomanisi bölümünde günümüzde yaşanan olayları ve buna sebep kişileri eleştirisini çok yerinde buldum.Bir diğer eleştirisinde müfredata göre amiyane tabirle koyun yetiştiren bir eğitim sisteminin olduğunu söylemesidir. “Führer’in “Nazitopya”sının kötü bir taklidi olan “Türkitopya”adlı kanlı öğreti bizden sadece ölümümüzü istemekle de yetinmiyor,ne yas hakkını tanıyor bize,ne de ölülerimizi toprak altına defnetme hakkını…”günümüzü yansıttığı ne kadar da aşikar. #74095229 Sömürgeci devletlerin katliamları ve vahşet anlatımları beni duygusal anlamda sarstı.Küçük yaştan itibaren çocukları sadizme alıştıran,sadizmi bir kültür haline getiren birçok düşünce ve duyguya yer verilmiş.İlkokul 2. Ve 3. Sınıflar için hazırlanan “Kahkaha Gülleri”kitabından aldığı kesiti okurken kendi içimde ciddi bir öfke yaşadım.Sadistliğin en uç kısımlarını bile görmekteyiz. Kitabın sonunda bahsettiği Zimbardo’nun Stanford Hapishane Deneyinin linkini bırakacağım.Bu deneyde insanların toplumun onlara biçtikleri rol karşısında çok çabuk uyum sağladıklarını görmekteyiz.Kitapta da bu deneyde acımasızlığı ve güç otoriterliğinin verdiği sadistliği anlatmaktadır. Zimbardonun deneyi dışında itaatkarlığı anlatan Milgram deneyi,edimsel koşullanmayı anlatan Skinner Kutusu,öğrenilmiş çaresizliği, klasik koşullanmayı konu edinen Pavlovun Köpeği Deneyini de okunacakları sindirebilmek adına araştırmak da fayda sağlayacağını düşünüyorum. filmmodu.org/the-stanford-pr... Kitabında gericilikte yarışan bu ulusalcı,şovenist,ırkçı,lümpenist zihniyetin ülkemizi yıllardır nasıl dipte tuttuğunu bütün gerçeklikleriyle,ciddi üslubuyla bizlere sunan kişidir Çeper,Türkiye’nin tüm gerçekliklerini,engin bilgileriyle harmanlayarak gün yüzüne çıkaran bir isimdir. Okunması gereken bir kitap ve doğru bir şekilde anlaşıldığında yeni bir bakış açısı kazandıracağını düşünüyorum. Bu kitapla beraber tavsiye edebileceğim bir diğer kitabı Mikro iktidarın Dili . Ramazan Çeper’in daha çok tanınması ve eserlerinin okunması dileğiyle… Keyifli Okumalar.. Sevgiyle kalın.

Sömürgeciliğin PsikopatolojisiRamazan Çeper · Name Yayınları · 202027 okunma

·

77 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Kader Ölmez