Gönderi

256 syf.
·
Not rated
·
Liked
| Sevgili Tarık Buğra ile ilk tanışmamız oldu Yağmur Beklerken.. Büyük bir ön yargı ile olmasa da ön yargıyla başladığımı itiraf ediyorum. Çünkü tarih öğrencisi olduğum için bu kitap ödevimizdi Zorla okutulan şeylerle aram iyi olmadığı gibi, cumhuriyet dönemini anlatıyor olması beni endişelendirdi. Her tarihçi gibi zorlandığım ve çok sevdiğim dönemler vardır. Açıkçası kitabı anlamamaktan, dilinin ağır olmasından biraz çekinmiş olmalıyım. Ama Tarık Buğra tüm tabularımı yıktı. Öyle güzel bir dili vardı ki.. Anlatımı, gelişi güzel cümleleri, karakter tasviri, Osmanlıca kelimeleri yerli yerince kullanması vs. Dili gerçekten çok güzel bir kitaptı. Konu itibariyle kitaptan bahsetmem gerekirse ; öncelikle kitaba başlamadan hangi dönemi ve hangi olayı anlattığını çok iyi bilmeniz gerekiyor. Kitabı Samed ile beraber okuduğumuz için kitabın bahsettiği dönemi o böyle açıkladı : “ Reis-i Cumhur Mustafa Kemal, daha ziyade sosyal tabana yönelik çalışmalarıyla ilgilendiği ve kendi cemiyetiyle yoğun, tartışmalı programlarını gece gündüz yaptığı toplantılarla sürdürdüğü yıllarda, Başvekil İsmet İnönü’nün iyiden iyiye devlet yönetiminde söz sahibi oluşu, deyim yerindeyse kendi yönetimini daha baskın hale getirişi, Şeyh Sait İsyanı sonrasında muhalif basın üzerinde kurulan baskı ve tek parti idaresinin “diktatörlüğe” kaydığı şeklindeki iddialar, 1929 yılındaki Dünyadaki büyük ekonomik buhranın Türkiyeyi de derinden etkileyişi ile birlikte doğan ve toplumda hasır altı sohbetten çıkıp gün yüzüne zuhur eden memnuniyetszilikleri dizginleyemeyeceğini anlayan Mustafa Kemal, kendine bağlı bir muhalefet partisi kurma arayışına girdi.Böylece hem demokrasinin ana tanımı olarak mecliste çok seslilik getirme hem halkın CHF politikalarına karşı memnuniyetsizliğini giderme hem de CHF içindeki hizipleşmeye de bir son verme niyetiyle 1930 yılında yakın dostları ve hatta kardeşi Makbule hanımı da dahil ettiği başkanlığına da Fethi Bey'i ikna ettiği "itaatkar" bir muhalefet partisi kurdu. “ Tam olarak bu cümlelerden sonra kitabın hangi dönemi anlattığını anlayabilirsiniz. Ali Rıza Amca, Rahmi Bey ile çok keyifli bir hikayeydi. Adı, kitaba çok çok uygundu. Zirâ halk, ekinleri için aylardır yağmayan yağmuru bekliyordu. Nihayetinde o yağmur yağmıştı. Ama vatanın, siyasetin beklediği bir yağmur daha vardı ki o da yeni bir fırkaydı. Yani muhalefet partisi. Atatürk bunun ne kadar gerekli olduğunu anladığı için o yıllarda yeni bir muhalefet partisi kurulma talimatını verdi. Rahmi Bey’de bir avkat olarak (avukat yaaani) bu yeni partinin içerisinde yer alması istendi. Fakat öyle sancılı bir dönemdi ki Rahmi Bey için. İktidar partisinin içindeki ahbaplarıyla ters düşmek istemiyordu, karışmak, bulaşmak istemiyordu ama halk için bir o kadar da önemliydi yeni bir parti, halkın ve siyasetin beklediği yağmurdu bu parti, tıpkı ekinlerin beklediği yağmur gibi.. Nitekim ilk kurulduğu yıllarda inanılmaz bir talep görmüştü. İşte size böyle bir dönemi Rahmi Bey ile anlatıyor Tarık Buğra! Ama konu sizi ürkütmesin gerçekten çooook güzel bir romandı.. 4/5
Yağmur Beklerken
Yağmur BeklerkenTarık Buğra · Ötüken Yayınları · 1987925 okunma
··
307 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.