Gönderi

336 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
49 günde okudu
Körlük romanı saramagonun okuduğum ilk romanıydı aradan uzun bir süre geçti. ve bugun tekrar okuduğumda inceleme yapmak değerlendirmek istedim josé saramago ile bu kitapla tanıştım tanımış ve okumuş olduğum icin cok mutluyum körlükten sonra kabil,bilinmeyen adanın öyküsü,ölüm bir varmış bir yokmuş, kopyalanmış adam bilinmeyen adanın öyküsü, ölümlü nesneler kitaplarını okudum ve saramago bende çok ayrı bir yer aldı şuana kadar okuduklarım arasında dili( ilk okuyanlar icin dili ağır anlamsız karmaşık gelebilir) üslubu romanlarında yarattıği ironik-mizahi ve hiciv dolu cümleler kaotik süreçler saramagoda en sevdiğim yön yakalamış olduğu özgünlük sıradışlık kalıpları zaman mekan örgüsünü alt üst edebilmesi çok kolaylıkla örnek verecek olursam romanlarının büyük çoğunluğunda nokta ve virgül dışında imla noktalama işareti yer almıyor kitaplarında kahraman isimleri yok sadece o olayda yer alan sıradan kişileri meslegine göre ilk nerede ortaya cıkardıysa okur karşısına ona göre bir lakap buluyor körlük romanın'da da bu görülüyor doktor doktorun karısı gözyaşı yalayan köpek gibi saramago dünya çapında ses getirmeyi başarmiş bu romanla kendisi nobel edebiyat ödülüne layık görülür 1998 yılında saramago biraz asi dir benim gözümde yazdıkları ile düşünceleri ile nitekim bazi romanları yasaklanıp kendiside sürgüne gönderilir. Kitabın konusuna gelecek olursak adı bilinmeyen bir ülkede trafik ışıklarında birden bire bir olay gerçekleşir bir adam kör oldum der lakin bu sanılan körlüğün aksine beyaz bir körlüktür işte herşey böyle başlar ve kör adamı görenler yavaş yavaş bir anda ortaya çıkan bu nedeni belirsiz körlüğün pençesine düşerler olay kaotik bir sürece döner tüm ülke salgın hastalık gibi körlük hastalığına yakalanır burda şunu da belirtirim saramago romanlarında en çok eleştirdiği konulardan biriside sistem hükümet düzendir. Burada da eleştiriliyor. Aslında bu körlük sadece bir metafor alegori bizim kör olduğumuzu icinde bulunduğumuz çağın kötülüklerine elçiliğine acimasızlığına göz Kulak kapattığımızı vurguluyor saramago körlük önü alınmaz noktalara dogru gelince hükümet bu kör kişileri karantina altina almaya karar verir bir akil hastanesidir. Tabikide saramago bu akıl hastanesini boşa seçmez karantina altina alınanlar arasında ilk kör olan adamı muayene eden doktoru da vardır. Ve doktorun karısı ilginc bir nokta da şunu fark ederiz doktorun karısı kör değildir. Ve kör olmaz eşine yardımcı olmak için kör taklidi yaparak karantinaya alınmasını sağlar ve bu kadın ıçerde bir sembol haline gelecektir.diğer körlere yardım etmek isteyecek birlik ve beraberlik sağlamya calisacaktir. bu akıl hastanesinde ilk başlarda herşey normal düzene göre gider beslenme temel ihtiyaç herkesin kurallara uyuyormuş düzen sağlanıp toplumsal birlik kurulacağını düşünür işler böyle gitmez insanların yaşam güdüleri açlık bencillik hırs şevk güç ve diğer karanlik duyguları ağır basar tuvaletler yemekler yataklar pislik icindedir doktorun karısı bunlara bir çözüm arar lakin içerdeki karmaşık süreçler kibir riyakarlik hırsızlık mide bulandırıcı davranışlar galip gelir ahlaksızlar koğuşu ortaya çıkar herşeye egemen olmak isterler içeride akil almaz pislikler döner ve doktorun karısı bir isyan başlatır yangın çıkartırlar bir grup ile bulundukları yerden kaçarlar içerde ahlaksızlık açgözlülük ve dahilinde herşeyı görmüşler ve anlamışlardır ve dışarıda bir hayat başlar bir grup kör ve sadece gören tek bir kadın ve bir süre sonra herşey başladığı noktaya geri dönerHer şey başladığı gibi ansızın sona erer. Önce trafikte birden gözlerine beyaz perde inen adam görmeye başlar. Ardından diğerleri de düzelir, beyaz dünyalarına yeniden renkler dolar. Farklı bakışlarla karşılaşıp kendi vaziyetlerinin yansımasını onların göz bebeklerinde gördükleri anda “utanma” duygusu da yeniden işlemeye başlar. Nitekim bu yüz kızarıklığı, Âdem ve Havva’dan bu yana insanın çehresinde silinmemiş bir renktir. Tıpkı bir yap-boz oyunu gibi her düzen, defalarca yıkılıp yeniden yapılandırılacak, kimi zaman tümden yok edilip baştan inşa edilecek; ama öyküdeki isimlerin, suçların, güçlerin, körlüklerin yerini başkaları da alsa tarih, tekerrür etmeye devam edecektir. Ve her öykü, bir körlüğü dile getirirken gerçeğe uyanmaya bir çağrıdır.
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104,9bin okunma
··
11 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.