Gönderi

184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
62 günde okudu
Hepimizin çevresinde iletişim kurduğu insanlar var. Dost, arkadaş, akraba... Ama bazıları var ki çok özel bizim gibi okurlar için. Onları duyduğunuzda, gördüğünüzde ya da onlarla karşılaştığınızda aklınıza kitaplar gelir. Kültürden, sanattan, hayattan konuşursunuz yine ama konuşmanın içinde her zaman bir kitap geçer mutlaka. Bir kitap üzerine sohbet, yeni bir kitap önerisi, kitap eleştirisi... Benim de onlarca eseri okumamı tavsiye eden ve hayata bakışımda farklılıklar yaratmamda, nitelikli eserler okumamda faydası olan "Kitap Dostum
Elif Yankı
Elif Yankı
" oldu. Bu kitap da belki hiç okumayacağım, hatta hiç karşılaşmayacağım bir kitaptı ancak neyse ki kitap dostum var. "İnsan Olmak" deyimini yerine getirmiş bir dost. Bir insanın hayatına bir kitap katmanın bir kitap katmaktan fazlası olduğunu düşününce dostluğumuzun değerinin de paha biçilemez olduğunu düşünüyorum. İnceleme öncesinde belirtmek isterim ki "İnsan Olmak" kitabını inceleyecek kadar bilgi birikimim olduğundan emin değilim, söyleyeceklerimin hatta herhangi bir kişinin söyleyeceklerinin de bu kitap için eksik kalacağını iddia ediyorum. Kitap, hakkında söylediklerimi aşmış bir kitap olarak aklımda yer edinecek her zaman. 2 ay kadar uzun bir sürece yayarak bitirdim kitabı, ara ara okunacak bir başucu kitabı çünkü. Hatta insan, kendisini bulmak için hemen her sene her ay bir bölüm okuyarak yeniden yeniden bitirmeli bu kitabı izlenimini hissettim okudukça. Öyle çabucak sindirilecek çerez kitaplardan değil. Kimine göre kişisel gelişim kitabı, kimilerine göre psikolojik inceleme kitabı. Ancak "İnsan Olmak" bunların üzerinde, "insanın kendisini, çevresini, hayatı tanımasını sağlayan psikolojik bir aydınlanma kitabı" diye düşünüyorum. Kitap, ön sözünde de söylediği gibi bize bizleri, çevremizdeki insanları, davranışlarımızın nedenlerini gösteriyor, hatta kimsenin bizlere söyleyemediği hatalarımızı yüzümüze tokat gibi çarpıyor. Zaman zaman çözüm önerileri sunsa da daha çok tespitler sunup çözümleri kendimizin düşünüp bulmasını istiyor. -Kanımca böyle olması daha yerinde ve etkili.- 1980'li yıllarda yazılmış ancak o zamanlarda yazılmış olmasına rağmen günümüzü yakalayabilmiş bir kitap. Bazı cümleleri sanki dün söylenmiş kadar güncel. -Az da olsa spoiler içerir.- İlk bölümde birey ve toplumun ilişkisi ele alınmış. İlkel kabilelerden günümüze kadarki süreçte insanlık tarihinin gelişimi üzerinde çarpıcı tespitlere yer verilmiş. İkinci bölümde ana-baba-çocuk ilişkisi ele alınan konu. Birey olabilme yolunda çocukluktan bu yana yaşadığımız sorunlar, bireylerin ilişkilerindeki açmazların nedenleri ve sonuçları, çocuk yetiştirmede anne babanın rolleri ve bu rolleri yerine getirirken yapılan, yapılmaması gereken yanlışlar, yapılması gereken doğrular. Üçüncü bölümde insanlarla birlikteyken oluşan korkularımız, bu korkularımızı insanların özlerine ulaşarak yenebileceğimiz vurgulanmış. Çarpıcı bölümlerden biri "Öfke ve Düşmanlık". Bence ülkemiz insanının en büyük sorunları burada işlenmiş. Beşinci bölüm değersiz hissetmek üzerine... Yaşamda bulunduğumuz yer ne korktuğumuz kadar altta ne de yücelttiğimiz kadar üstte. Özellikle üzerinde durduğu değersiz hissetme konusunda "Kendimizi değersiz algılamamız kendimize karşı hoşgörüsüz olmamızdan kaynaklı, kusurlarımızı kabul edip hoşgörülü davranabilmeliyiz." diyor Engin Geçtan. Bir sonraki bölüm olan "Kaygı", işleri yolunda gitse bile sürekli endişeli, çevresine kaygı bulaştıran ve hem kendini hem de etrafını mutsuz eden kişileri konu almış, kimse kabul etmese de çevremizde böyleleri var. En azından nasıl önlem alırız, bunu görmek açısından önemli bir bölümdü. Yedinci bölümde sorumluluktan kaçma nedenlerimiz ve bu durumu nasıl yenebileceğimiz üzerinde durulmuş. Sorumlulukları bir görev gibi algılamak yerine bizi biz yapan unsurlar olarak görmemiz, zamanı da buna göre kullanmamız tespitleri son derece etkiliydi. Günümüz insanının en büyük sorunlarından biri olan "Yalnızlık", birçok farklı tanımla ele alınmış, bireyin kendi seçimi olan "geçici" yalnızlığın yaratıcılık üzerindeki olumlu etkileri belirtilmiş. Ancak bundan ziyade toplum tarafından yalnızlaştırılma ya da yalnız hissetme durumlarının insanlar üzerindeki yıkıcı etkileri irdelenerek vurgulanmış. "Ortak Yaşam İlişkisi" kitabın dokuzuncu bölümü. Kadın-erkek ilişkilerinde yapılan hatalar, bu hataların evlilik hayatında var olmasının çocuğa zararları, bireyi sahiplenmek hissinin ilişkilere zararları, birçok ilişkinin yürümeyişinin nedenleri... Son derece yerinde tespitlere yer verilmiş. "Nevrotik kısırdöngü" bölümünde aynı hataları sık sık tekrarlamamızın nedenleri, bunun sonucunda oluşacak kısırdöngüleri kırabilmek için neler yapabileceğimiz gibi hususlar, daha önceki bölümlerle birleştirilerek işlenmiş. 11. bölüm olan "Yaşam ve Ölüm" hayat boyunca zamanı verimli kullanmak, sevgileri sahiplenmeden sunabilmek öğütlerini etkileyici biçimde vermiş. "Zaman kullanımı" noktasında tokat yemiş hissini duyduğum, zamanı verimli kullanma konusunda fazlasıyla aydınlatıcı söylemlerin yer aldığı bölümdü. Biz okurları ilgilendiren önemli bölümlerden biri de "Kendini Yaşamak." Kitaba nokta olarak konulmuş bölüm, aslında burası. Kişilerin kendini gerçekleştirmesinin kendilerini toplumdan soyutlamadan da yapabileceği; değişimi önce kendimizden başlatmanın doğruluğu, olumlu ve olumsuz tüm duyguları da saklamadan yaşamanın sonucunda kendimizi yaşayabileceğimiz, kendini yaşamanın da aslında bir seçim olduğu müthiş biçimde vurgulanmış. Son bölüm olan "Epilog" kısmında Engin Geçtan, kendisinin meslekteki gelişimi, toplumlar ve insanlar hakkındaki genel görüşleri üzerinde durmuş, kafasındaki soru işaretlerini bizlerle paylaşmış. Her ne kadar 13 farklı bölümden oluşuyormuş gibi 13 paragrafa bölsem de Engin Geçtan tüm bölümleri birbirine bağlayarak bütüncül biçimde aktarmış. Son derece doyurucu bu kitabı naçizane biçimde inceleyebilmiş sayılırsam kendi adıma mutlu olacağım. Kitapla kalın, hoşça kalın!
İnsan Olmak
İnsan OlmakEngin Geçtan · Metis Yayınları · 201923,4bin okunma
··
5,3bin görüntüleme
The  Misanthrope okurunun profil resmi
Benim için çok faydalı bir öneri oldu. Teşekkür ediyorum. 🙏🏼 Kitapta yer alan her başlıkla birlikte kendimle ilgili farklı ve ihtiyacım olan bir yolculuğa çıkmış oldum. :) Hem kendimi hem de çevremi daha iyi anlamamı sağladı, İnsan Olmak. Bazı kısımlar çevremdekilerle paylaştığım da oldu. Benim de sığındığım bahanelerim varmış, arkadaşım
Jaivishal Mandal
Jaivishal Mandal
'nin de.. :)) Neden her zaman annemin dediği olmak zorunda :), neden insanlardan uzak kalmayı tercih ediyorum :) .. gibi soruların cevabını da bulmuş oldum. :)) Çözümü ise Engin Geçtan'ın ifadesiyle uzun bir süreç. :)) Anlamak başlamanın yarısı gibi bir söz var mı? :))) Okunmaya, zaman ayırmaya değer bir kitaptı, kesinlikle..👍🏼 Öneri için tekrar teşekkür ederim. 🙋🏼‍♀️🌼
Sıfır Virgül Beş okurunun profil resmi
Ben de birçok cümlede kendimi ya da çevremdekileri gördüm, bazı sorunlar kısa zamanda çözümsüz kalsa da zaman içinde aşılabilecek gibi geliyor ve inanıyorum ben de: Anlamak başlamanın yarısı, yoksa nereden başlayacağız ki :) çok sevindim beğenmiş olmana ve kitabın bizlere bir şeyler katmış olmasına 🍀😌
2 sonraki yanıtı göster
Elif Yankı okurunun profil resmi
Siz hep inceleme yazın biz okuyalım, yüreğinize sağlık Emrah hocam🙏
Sıfır Virgül Beş okurunun profil resmi
Ben de bir kez daha çoook teşekkür ediyorum böyle bir kitapla ve Engin Geçtan'la tanışmama aracı olduğunuz için :) 🙏çok incesiniz her zamanki gibi 🍀
İsmail Hakkı Eröz okurunun profil resmi
👏👏👏
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.