Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Simülasyon Teorisi
Her şey ayarlanmış gibi görünüyor öyle değil mi? Büyük İngiliz astronom Fred Hoyle böyle düşünüyordu. Bir keresinde evrenin çok hayat-dostu olduğundan, o kadar ki “hileli bir iş” gibi göründüğünden yakınmıştı. Biri ya da bir şey, hayatın yaratılmasını kolaylaştırmak için fizik kanunlarıyla “oynuyordu.” Peki, bir bilim adamı bu konuda ne yapar? Bunu Tanrı’nın yaptığını söylemenin –bu bilim adamlarını cevap arayışlarında hiçbir yere çıkarmaz– yanı sıra üç seçenek bulunmaktadır. İlk seçenek problemi tepe taklak çevirmektir. Evren birazcık olsun farklı olsaydı, biz burada oturmuş bu gibi şeyler hakkında kafa yoruyor olmazdık. Evren, elbette ki hayatın var olması için kesin bir dengeye sahiptir. Biraz farklı bir evrende var olamazdık. Böyle bir yaklaşım bizi, fizik kanunlarının bu önemli rakamlara farklı değerler verdiği başka evrenlerin varlığını değerlendirmeye zorlar. Bunlar ölü evrenler olmanın yanı sıra bilimsel bakımdan da çıkmaz sokaklardır. Onlara ulaşamayız; bu yüzden de evrenimizin hayat için hassas bir dengeye sahip olmasıyla ilgili soruya doyurucu bir yanıt bulamamış olmaya razı olmamız gerekir. İkinci yaklaşım da tıpkı birincisi gibi doyurucu değildir: Hassas ayarı doğaüstü bir tasarımcının, doğa kanunlarını aşan bir varlığın varlığına bağlarız. Burada da bu yaklaşımın doğru yaklaşım olup olmadığını ayırt etme yönünde bir umudumuz yoktur. Üçüncü seçenekse, ona doğru gitmekte olduğumuz çözümdür: Evren varoluşumuza çok uygundur; çünkü bizim varoluşumuz için tasarlanmıştır. Bu durumda tasarımcılar tanrılar değildir. Bizim gibi varlıklardır. Ama teknoloji üzerindeki kontrolleri bakımından bizden çok daha ileridirler. Aslına bakarsanız o kadar ileridirler ki birbirinden inanılmaz iki şey birden yaratabilirler. Biri, bilinçlilik olarak değerlendirdiğimiz şeyi gösteren varlıklardır. İkincisi ise bu varlıkların bilinçleriyle tecrübe ettiği bir dünyadır. Simülasyon argümanı olarak bilinen mantıksal dizge budur. Bu argümanın parçalarını bir araya getiren ilk kişi filozof Nick Bostrom olmuştur. Bostrom 2001’de “Bir Bilgisayar Simülasyonunda mı Yaşıyorsunuz?” başlıklı makalesini elden ele dolaştırmaya başlamıştı. Bu soruya, büyük ihtimalle evet, diye cevap veriyordu.
Sayfa 223Kitabı okudu
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.