Olumlu ya da olumsuz olsun, "kolektif beklentiler", dayattıkları öznel beklentiler aracılığıyla bedenlere kalıcı yatkınlıklar biçiminde kazınmaya meyleder. Bundan dolayı, umutların fırsatlara, isteklerin de imkanlara uyarlanmasına ilişkin evrensel yasa nedeniyle, baştan sona cinsiyeye dayalı olarak şekillenmiş olan dünyadaki uzun süreli ve görünmez biçimde kısıtlanmış her deneyim, kadınlardan beklenmeyen-ama aslında yasak da olmayan-edimlerin gerçekleştirilmesine yönelik eğilimlerin dahi cesaretini kırarak zayıflatır.