Gönderi

OKUMA ORANI ARTIYOR :)
Ülke Aşağılama Kılavuzu Bu paragraf yazının sonuç paragrafıdır. Her geçen gün okuyan insan sayımız artıyor. Basılan kitap sayımız artıyor. Ülkemiz ve insanımız gelişiyor ve güzelleşiyor. Yazının devamını okumak istemeyenler bununla yetinebilirler  On yıllık meslek hayatımda gördüğüm kadarıyla başkaları tarafından oluşturulmuş endekslerle, istatistiklerle, kriterlerle kendini toplumumuzu değerlendirmeğe kalkmak, bizi, kendi insanımıza ve ülkemize karşı şaşı ve kör kılıyor. Bunun başında da ülkemizdeki okuma oranları ile ilgili dolaşan istatistikler geliyor. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki her ne kadar yeterli olmasa da daha iyi olmasını gönlümüz arzu etse de okuma oranlarımız her geçen gün oldukça yükseliyor. Öğretmenliğe başladığım ilk yıllarda öğrencilerimin ellerinde gördüğüm kitap sayısı ile şimdiki arasında dağlar kadar fark olduğunu ifade edebilirim. Peki diyeceksiniz ki bu istatistiklere neden yansımıyor? Bunun birçok sebebinden bahsedilebilir. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki ülkemizde kitaplar bireysel kalmamakta, bir kitap başka ülkelerde bir kişi tarafından okunuyorsa ülkemizde elden ele dolaşarak birçok kişi tarafından okunmaktadır. Normalde okuduğum kitaplarla binin üzerinde kitabım olması gerekirken kütüphanemde ancak 400 kitap var. Bizde kitaplar elden ele dolaşıyor ki bir kitap belki de en az beş el değiştiriyor. Basılan kitap sayısında son yıllarda çok ciddi artış var. Buna okullarda dağıtılan ücretsiz kitap sayıları önümüze konularak karşı çıkılıyor; ancak iyi ki internet satışlarına, yayın evlerinin kitap sayılarına ulaşabiliyoruz. Aşağıda İsmail Abi’nin yazısından aldığım bir derlemeyi ve geçen yıl yapılan bir araştırmanın sonuçlarını bulacaksınız. İsmail Kılıçarslan aşağıda linkini verdiğim yazısı ile Türkiye’deki okuma oranları ile ilgili yaptığı bir değerlendirmeyi paylaşmıştı. Bir hocamızın buradaki ironisi ile bu konu epeydir gündemimde olsa da bir yazı ile benim için üstüne eğilinmesi gereken bir konu halini almış oldu. İsmail Abi’nin yazısının üzerinden neredeyse iki buçuk yıl geçmiş durumda o zamandan beri bu yazıyı kullanıyordum ki, o ironi vesilesiyle ben de tekrar mevcut duruma bakma imkanı buldum. En ilginç olanı Türkiye’de bu konuyla alakalı neredeyse doğru düzgün hiçbir araştırma yapılmamış, geçen yıl Türkiye Yayıncılar Birliği öncülüğünde kurulan, Okuma Kültürünü Yaygınlaştırma (OKUYAY) Platformu tarafından yapılan bir araştırmanın dışında neredeyse bir araştırma yok. İsmail Abi’nin de yazısında belirttiği gibi “bizden adam olmaz”, “okumuyoruz, cahiliz” düşüncesinin sosyal medyada çokça konuşulmasına neden olan bir araştırma darbı mesel olarak ortada dolaşıyor. Üstelik işin en acı tarafı ise bu araştırmanın arkasında UNESCO gibi bir kurumun ıolması O araştırmada dünyada en fazla Fransa ve Avrupa ülkelerinin okudukları (%21) sonra Japonya’nın geldiği (%14) ABD’nin (%12), Türkiye’nin ise(%0.01) ile dünya genelinde 86. Olduğu ifade ediliyor. Bu araştırma denilen istatistik verileri ile karşılaşınca insan ister istemez saymaya başlıyor kendinden başlayarak yedi ceddine… İsmail Abi yazısına şöyle devam ediyor: “internetten kitap satışı konusunda lider bir internet sitesinin 4 milyon 165 bin üyesi var. 2017 yılında 8 milyon 206 bin kitap satmış. Bu kitapların yüzde 65’ini 18-34 yaş arası insanlar sipariş etmiş. Yani sadece bu sitenin kitap satış rakamları bile bizi 86. olmaktan kurtarır ama matematikle değil, ülkesini aşağılamakla ilgili insanı kurtarmaz işte bu… Ama tabii ve elbette bütün bu rakamlar yalandır yahu. Mutlaka yalandır. Kesinlikle uydurmadır. 407 milyon kitap basmamışızdır. Bu kitapların 198 milyonu “kültür kitabı” kategorisinde değildir. Bu hesapla yetişkin insan başına “yılda yaklaşık 4 kitap” düşmemektedir. Koca UNESCO “Türkiye 86.’dır” diyorsa haklıdır…” yenisafak.com/yazarlar/ismail... OKUYAY) Platformu’nun yaptığı araştırma sonuçları ise bize şunları söylüyor: 2011 Yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yaptığı bir araştırmanın dışında doğru düzgün bir araştırma yapılmamış. O araştırma ile kıyaslandığında ise şu sonuçlara ulaşılmış. “1-Son 3 ayda okunan kitap sayısı sorulduğunda bir veya daha fazla kitap okuduğunu söyleyenlerin oranı 2008’den bu yana yüzde 30’dan yüzde 64’e çıkmış durumda. Kişilerin kendi okuma durumlarını abartarak söylemiş olduklarını düşünsek bile “kitap okuma”nın 11 sene öncesine göre çok daha olumlu bir imaj haline geldiğini iddia edebiliriz. 2-Okuma ayrıca eğitim, gelir, kültür tüketimi gibi parametrelere göre de artıyor. En fazla okuyan küme öğrenciler. 3- Okuma oranın yüksekliğinde birincil etken aileden gelen destek. Aileden destek almış kişilerin okuma seviyesi birebir orantılı olarak artıyor. Toplum da bunun farkında. Ama hâlâ çocuğuna kitap okumayan çok ebeveyn var. Ancak genç ebeveynler çocuklarına daha fazla kitap okuyor. 4- Önceki senelerde yapılmış araştırmalarla karşılaştırdığımızda “okuyorum” diyenlerin çarpıcı biçimde artmış olması bu konuda olumlu bir gösterge.”
·
284 views
Albay Olric okurunun profil resmi
Güzel bir açıklama, elinize sağlık.
bir hande okurunun profil resmi
okumak önemli ne okuduğumuz daha önemli...anladiklarimiz en önemli.. tatbiki aşırı önemli
Fuzuli okurunun profil resmi
Okumaya başlatamadık mı diğer soruları sorma imkanımız da olmuyor :)
Mihriban okurunun profil resmi
Böyle bir yazıya ihtiyaç vardı, sağ olun Ensar hocam. 2000'den sonra doğan Z kuşağının okuduğu kitaplar, yoğunlukla Wattpad kitaplarından oluşsa da ve bu okuma oranının yükselmesine Wattpad kitapları da önemli etkide bulunsa da tesbitiniz oldukça yerinde gibime geliyor. Doğru düzgün bir araştırma son yıllarda yapılmadı. Makale yazdığım sıralarda maalesef okuma ile ilgili yakın zamana dair böyle bir çalışma yoktu. İnşallah tez zamanda çıkar. Bunun dışında bir şey daha eklemek ıstiyorum. Artık teknoloji çağında yaşıyoruz ve bunun bazı getirileri olmuştur. Bu getirilerden biri e-kitap okuyuculuğu. Pdf kitap indirip, onlarca kitap okuyan bireyler var. Artık elektronik kitaplar da çok yoğun bir şekilde kullanılıyor. Bunlar da hesaba katılmalı. Yani biz ülke olarak hatırı sayılır bir okuyucu kitlesine cidden sahibiz ama garip bir aşağılık kompleksi mevcut bazı kesimlerde. Yazı için tekrardan teşekkürler.
Fuzuli okurunun profil resmi
Bu yazının yazılamasına vesile olan hocam gördüyse umarım bize kizmamistir. :) Güzel düşünceleriniz için de tşk ederim. PDF ve e-pup üzerinden okumalar çok önemli yazı daha fazla uzamasin diye o kısma girmedim. Son iki yılda piyasada bulmakta zorlanip da internette bulduğum kaynak sayısı yadsınamaz düzeyde. Özellikle akademik çalışma yapan arkadaşlar ne demek istediğimi daha iyi anlayacaktır. Hoca haftalık üç dört kitap verir üzerinde çalışma yapmanızı ister. Kütüphaneye gider bulamazsınız. Kitapçılarda ulaşmak da her zaman mümkün değildir. İnternetten sipariş etseniz size en erken uc gunde gelir ki o da hiçbir aksilik çıkmazsa. Bu tür durumlarda o kadar önem arz ediyor ki internetten ulaşma. Ve burqdan ulaşılan kaynaklar istatistiklere yansımıyor. Whatpad meselesinde haklısınız artık okumadan yana sıkıntıdan değil de okuduklarınin kalitesinden söz edebiliyoruz çok şükür.
bir hande okurunun profil resmi
dert bu işte..
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.