İflah olmaz bir çapkının itirafları.Yine Hüseyin Rahmi Gürpınar ve yine ismi çok güzel bir eseri: “Gönül Bir Yel Değirmenidir Sevda Öğütür”
Bu romantik isim tercihinden dolayı -sanki yazarı hiç tanımıyor gibi- tutkulu bir aşk hikayesi okuyacağımı zannettim. Böyle olacağını hiç bilemedim. :)
Hüseyin Rahmi Gürpınar romanlarının ortak teması kadın-erkek ilişkileri, aile, ahlak, Doğu-Batı değerler çatışması, Batıya ayak uydurma çabası. Ve bu cenderede sıkışıp kalan toplumun savruluşları, insanların istikamet bulma arayışları. Bu roman da başkarakter zampara Şadan’ın ilk gençliğinden evliliğine kadar olan çapkınlıklarını ve evlendikten sonra hayatının seyrini mizahi şekilde anlatıyor.
Roman, iflah olmaz çapkınımız Şadan Bey üzerinden ilerliyor. Konaklarında çalışanlar, etrafındaki hanımlar, arkadaşlarının karıları ya da nefes alan herhangi bir kadın.. Maalesef hepsi de hastalık derecesinde ilgisini çekiyor Şadan’ın. Bitmek bilmeyen bu çapkınlıklardan usanan ailesi Onu, kendisinden kültürel olarak daha üstün olan Sabiha Hanımla evlendirip içgüveyi gönderiyor. Peki duruluyor mu müzmin çapkın? Mağlubiyetini hafifletmek, evlilikten intikam alabilmek için hangi yolları deniyor? Aldatırken hangi sebeplere sığınıyor? Nasıl bir psikolojiyle hareket ediyor? Vicdanını rahatlatmak için neler yapıyor? Detaylarıyla öğreniyoruz bu soruların cevaplarını.
Tanzimat sonrası birçok eserde olduğu gibi bu eser de ilk olarak 1922 yılında İkdam gazetesinde tefrika olarak yayımlanmış. Kitap halinde basımı ise ancak 1943 yılında gerçekleşmiş. İlk tefrikada ‘Karımı Nasıl Aldattım’ başlığıyla sunulan eser ilerleyen sayfalarda kadın-erkek ilişkileri, aile, doğu-batı ve ahlak gibi birçok konuyu irdeleyip bazı göndermelerde bulunuyor. Karakter analizleri, durum betimlemeleri çok başarılı. Özellikle Şadan Bey üzerinden mizahi ögelere yer vermeyi ihmal etmiyor. Ancak kitap Şadan Bey'in ağzından yazıldığı için kadınlar hakkındaki tespitleri ve vicdanını temize çıkarmak amacıyla ileri sürdüğü bahaneler biraz rahatsız ediyor. Öyle ki zamparalığın el kitabı fikri uyandırıyor. Neyse ki yazar, ibretlik ve şaşırtıcı finaliyle okuyanı tatmin ediyor. Ve sizi şu sonuca ulaştırıyor: “Ahlakın kadını erkeği, çoğu azı olmaz. Ahlak ahlaktır, yoktur ya da vardır.”
Serideki en sevdiğim yazarlardan biri Hüseyin Rahmi.
Seçtiği konuları ele alış tarzına, anlatımına, kullandığı deyim ve halk söyleyişlerine hayranım. Güldürüyor, düşündürüyor, ince dokundurmalarla gereken dersleri veriyor. Toplumsal çarpıklıkları, insanların ikiyüzlü tutumlarını trajikomik şekilde gözler önüne seriyor. Kendisiyle halen tanışmadıysanız herhangi bir kitabını okumanızı tavsiye ederim. Keyifli okumalar dilerim.