Gönderi

... “Gördüğüm en çirkin şey.” “Biliyorum. Galiba ben de, küçük bir tayken onu bu yüzden seçmiştim. Biliyor musun, ona iki dolar ödemiştim, otuz üç yıl önce. Her şeyi ters zavallının. Arka dizleri öyle kalın ki, sanki hiç eklem yeri yok. Ayaklarını lap lap vuruyor yere. Çekiç kafalı. Sarkık bir göğsü, kocaman bir kıçı var. Doğru dürüst yürüyemez, ayakları ikide bir takılır, tökezler. Otuz üç yılda bir tek iyi yanını bulamadım. Üstelik huyları da kötü. Bencil, kavgacı, aşağılık ve dikkafalı. Bugün bile, ardından yürümeye cesaret edemem, çünkü mutlaka beni çiftelemeye kalkışır. Lapa verirken elimi ısırmaya kalkar. Ve bütün bunlardan sonra da, onu seviyorum işte.” “Ve ona Hüdaverdi adını taktınız,” dedi Lee. “Elbette. Böylesine kötü bir yaratığın bir tek iyi şeyi olsun istedim. Pek ömrü kalmadı zaten.” “Belki onu bu sefil durumdan kurtarırsın,” dedi Adam. “Hangi sefil durumdan?” diye sordu Samuel. “O benim tanıdığım, kendine yeten, mutlu pek az yaratıktan biridir.” “Birtakım ağrıları, sancıları olmalı.” “Vallahi o öyle düşünmüyor. Kendini hâlâ müthiş bir at sanıyor. Sen onu vurur muydun, Adam?” “Evet, sanırım vururdum. Evet vururdum.” “Sorumluluğu alırdın yani?” “Evet, sanırım alırdım. Otuz üç yaşında. Yaşama süresini çoktan aşmış.” Lee, feneri yere koymuştu. Samuel yanına çömeldi, farkında olmadan ellerini ısıttı. “Beni üzen bir şey var, Adam,” dedi. “Nedir?” “Demek, ölürse daha rahat eder diye, atını vururdun?” “Yani, demek is...” Samuel aceleyle, “Hayatından memnun musun, Adam?” dedi. “Değilim elbette.” “Eğer elimde, seni iyi edebilecek ya da öldürecek bir ilacım olsa, onu sana vermeli miydim acaba? İyi düşün, Adam.” “Ne ilacı?” “Yoo, eğer söylersem, inan bana, seni öldürebilir.” “Dikkatli olun Bay Hamilton, dikkatli olun,” dedi Lee. “Nedir?” diye sordu Adam. “Nedir düşündüğünüz, söyleyin bana. Samuel, alçak sesle, “Galiba, ömrümde ilk kez dikkatli olmayacağım, Lee,” dedi. “Yanılıyorsam -dinle beni- eğer yanılıyorsam, sorumluluğu üzerime alıyorum.” “Doğru düşündüğünüze emin misiniz?” diye kaygıyla sordu Lee. “Elbette değilim. Adam, ilacı istiyor musun?” “Evet. Ne olduğunu bilmiyorum, ama verin.” “Adam, Cathy Salinas’ta. Bir genelev işletiyor.........
Sayfa 325Kitabı okudu
·
13 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.