Gönderi

430 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 13 days
“Madlen” :)
Bir yıldır asla cesaretimi kıramadığım bir seriye aniden bodoslama dalarak başladım. Hem de ne başlamak ki tam anlamıyla derin sular diyebilirim. Kayıp Zamanın İzinde serisinin 7 kitabından ilki olan Swann’ların tarafına başlayıp kitabı bitirdim ancak fiilen. Zihnimde oluşan fikirlerin, boşlukların açıklamasını zira tarafınıza net olarak aksedebilmem münkün bile değil. O yüzden şimdiden yanlış yapacağım her tasvir için affınıza sığınıyorum. Şimdi kabaca kitabımız 3 bölümden oluşuyor: Birinci bölüm; Bir madleni (madlene dikkat edin) çaya batırırken zihninde çocukluk dönemine inerek yaşadığı geçmişi ve kişileri anımsamasıyla devam eder. İkinci bölüm: Swann ile Odette arasındaki aşkı, zorluklarını, bir aşkın bir erkeğin gözünü ne denli kör ettiğini ele alır. Ki Proust bu aşktan çok fazla etkilenmiş üzerinde tesir bırakmıştır. Üçüncü bölüm: Swann ile Odette evlidir, kızları vardır ve yazarımız kızları Gilbert’a aşık olur. Ne aşk ama! Kitabın dili evet zor, alışmak için başlangıç olarak Hazlar ve Günler eserini okumanızda fayda var aslında ama okumasanızda olur. Kitaptaki virgüllerin fazla olması sizi okurken çok fazla olay dışında bırakarak anlatılan olay örgülerinden uzaklaştırıp sadece cümleleri okumaya yönlendirebiliyor. Bunu birçok kez yaşadığım için aynı sayfayı 3 kez okuyup hatta birkaç sayfa geriye alıp okuduğum çok oldu. O yüzden sindirerek zamana yayarak okumalısınız. Proust okumalarımda aşırı meraklandım ve bu yüzden Proust üzerinden birçok yazılan makale okudum. En çok benim fikirlerime benzer olarak Andre Aciman’ın tezini buldum. Aciman incelemesinde Proust’un “adiyetlik, sahip olma” güdüsünü eserlerinde fazlasıyla psikolojik olarak yer aldırdığını söylemektedir. Bunu da şuradan doğrulayabiliriz ki; kitabın birinci bölümünde annesinin öpücüğüne sahip olmak için çok fazla çaba göstermektedir. Bir diğer konu ise Proust’un her şeyi hatırlamak istemesi. Bunu da yine bir çaya batırılan madlenin süresinden başlayıp bir saniyede bile yaşadığı/ gözlemlediği en ince detaylara inişinden tespit etmek pek mümkün. Olayları ele alış biçimi, yaşanılan anın detaycılığı ve zamansız zaman kavramı mükemmel. Zihniniz epeyce yorulacak bunu belirteyim. Kitabın içerisinde geçen katedralleri, sanat eserlerini, sanatçıları ne kadar not almaya çalışsam da birçoğunu kaçırdım. Kendisi Balzac’tan da bahsetmektedir ayrıca. Proust’u o kadar çok sevdim ki onun bahsettiği klasik müzikleri bile dinlemeye başladım diyebilirim. Özellikle Wagner. Proust okumalarına başladıysanız da birkaç kitap önermek istiyorum; Edmund White - Bir Yaşam Öyküsü Proust onun biyografisi açısından tercih edebileceğini güzel bir kitaptır. Bu size bir nebze de olsa Proust’u anlamanız için yardımcı olacaktır eminim ki. Ayrıca kitapta geçen Françoise’i canlandıran Proust’un hizmetçisi Celeste Albaret’nin kaleme aldığı Monieur Proust eserini de bulabilirseniz temin etmenizde fayda var. Ve bir de Proust’un eserlerinde geçen karakterlerin bir nevi sözlüğü sayılacak olan Otantik Snoplar’ı da almanızı tavsiye ederim. Yapıkredi Yayınlarında bulabilirsiniz. Proust için son olarak girdikçe çıkamıyorsunuz demem çok yerinde olur çünkü kendisi hakkında her makaleyi okuyup, her bahsi geçen kitabı temin etme hastalığına yakalandım. O kadar çok etkiledi ki beni yani bunca yıldır kitap okuyorum daha önce hiçbir yazara bu kadar bağlandım diyemem. Tam bir sanat dahisi demekte yanlış olmaz kendilerine. Bunun için de Sanat Sözlüğü eserini temin ettim. Dediğim gibi boğulmaya hazır olmalısınız zira karşınızda Marcel Proust var. Keyifle okuyunuz.
Marcel Proust
Marcel Proust
Celeste Albaret
Celeste Albaret
Edmund White
Edmund White
André Aciman
André Aciman
Swann'ların Tarafı
Swann'ların TarafıMarcel Proust · Yapı Kredi Yayınları · 20214,295 okunma
·1 quotes·
27 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.