Sorgulanmamış Yaşam Yaşanmaya Değmez Üzerine Yazdığım Denememdir.
Sorgulanmamış Yaşam Yaşanmaya Değmez.
Sokrates
Çoğu insan hayatını sorgulamadan yaşamayı tercih eder. Sorgulamadan yaşamayı da kadere bağlar ve hayatın gerçek yüzünden kaçar. Bu konuyu Sabahattin Ali’nin “İnsanların en zayıf tarafları; sormadan, araştırmadan, düşünmeden, kafalarını patlatmadan inanmak hususundaki hayret verici temayyülleridir.” sözüyle desteklemek istiyorum. Günümüz insanları sürekli rahatlık peşindedir. Akıllarını kullanmak bile insanlar için yorucu artık. Düşünmemelerin sebebi ise, birileri onların yerine düşünüp, onlar için araştırıp, sorgulayan hayali varlıkların varlığına inanmalarıdır.
Peki, sorgulamak nedir ve neyi sorgulamalıdır insan?
Sorgulamak, eleştirel düşünebilmektir, soru sormaktır, her şeyi olduğu gibi kabul etmemektir, merak etmektir, aykırı olmayı göze alıp yaşayacağımız hayatın kurallarını kendimiz koymaktır. Hayatımızı, çevremizi, arkadaşlarımızı, bilgileri, kitapları, yaşama sebebimizi sorgulamalıyız. Sorguladıklarımız sorunların cevabını bize verilen aklı kullanarak, sohbet ederek, okuyarak, araştırarak kendimizi tatmin eden bilgiler doğrultusunda bulabiliriz. İnsanın kendine göre bakış açısı, gözlemi, özgün fikirleri ve gerçek düşünceleri olmalıdır. Bu düşünce ve fikirlerin yasalara uygun olması açısından oldukça önemlidir.
O halde "Sorgulamayan insan nasıldır?" onu inceleyelim.
Teknoloji bağımlısı birini ele alırsak eğer; günün çoğunu teknolojik aletlerle geçirir. Teknoloji kullanımı üzerinde kontrolünün kaybolması ve teknolojiyi ölçüsüz- sınırsız kullanması çok ciddi zararlara sebep olabilir. Bu durum hem sağlık açısından hem de sosyal yaşam açısından oldukça zararlıdır.
Modern teknoloji, kişinin sanal dünyasında kaybolmasına yol açar. Yani kültürel değerlerini yok etmesiyle birlikte insanın gerçek dünyasından kopmasına neden olur. Gerçek dünyadan kopan birinin zaten ne yaşadığı, ne yaşayacağı düşüncesinden alıkoyar ve sorgulamanın gereksiz olduğuna kanaat getirir. Bu yüzdendir ki, sorgulamayan insan dünya alemine esir olur. Düşünceleri, fikirleri sınırlı ve hayal dünyasından çıkamaz. Evreni boşluktan ibaret olduğuna inanır ve rahatlığından dolayı hayat, sorgulamayan insanları karanlık kuyularına çeker. Bazı insanlar da gerçek hayattan uzak yaşamaya başlar. Kültürsüz, bilinçsiz ve de cahil olarak...
Kutsal kitabımız olan Kur’ an-ı Kerim bize düşünmeyi, akletmeyi ve tedebbürü emreder. İlk ayetinin “Oku!” olması da sorgulamanın önemini, okuyabileceğimiz her bigiyi okumamızı, düşünüp ibret almamızı, akletmeyi ve yaradılışa uygun olarak yaşamayı vurgular. İnsan doğuştan bilgin olmasını ve bu bilgilerin çoğalması gerektiğini, hayatı daha da güzelleştiğine inanarak sorgulayıp emredildiği gibi yaşamayı düşünmelidir. Böylece hem güzel bir hayat hem de güzel bir ahiret bizi bekliyor olacaktır.
@zehramuhammed
··
432 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Kendime yalan söylediğimden beri kimseye güvenmiyorum.
Çingeneler Zamanı (Dom za Vesanje)
--- ; Kendi kendisinden utanmayan, yeryüzünde hiç kimseden utanmaz
Neşet Ertaş
- İNSAN OLARAK HAYATI SORGULAYARAK YAŞAMAK İÇİN GELDİK. SIKINTILARA SABR GÖSTERMELİYİZ. Gazzâlî, sabrı “inanç gücünün bencil istek ve tutkulara karşı koyması” şeklinde oldukça kapsamlı bir ifadeyle tanımlar.
HAYATI SORGULAMYA DİNDEN BAŞLAMAK AHMAKLARIN İŞİ OLMAKTAN ÖTEYE GİTMEDİ.. SOFİSTİKLER BİLE BECEREMEDİ.. selamlar
Perfect👍
🙏 devamını bekleriz artık 🙏
Tebrikler
İnşallah efendim 🙏🙇
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.