Yitik Cennet kitabını tanıtırken; 'Sezai Karakoç "hiç böyle düşünmemiştim" aydınlanmalarının, "işte şimdi tamam oldu" erişlerinin insanıdır' demiştim. Ki bunu söylediğim kitap, sıkça araştırdığım, üzerine onlarca kitap okuduğum yani malumat sahibi olduğum peygamberler meselesine dairdi. Buna rağmen Yitik Cennet'i okuyana kadar onların yaşadığı imtihanlara olması gerektiği gibi bakamadığımı fark etmiş ve böyle bir yorumda bulunmuştum. Şimdi ise dünya üzerinde en az anladığım meselelerden biri olan ekonomi üzerine bir kitap okuyacaktım ve bir şeyler anlayabilmem için başvurduğum ilk merci üstadım olmalıydı. (Hayatımda verdiğim belki de en doğru karar :)) Faizden, sistemden, -izmlerden nefret eden -fakat bunu anlamadan yapan- bir insan olarak artık bu konuda bir şeyler öğrenmelisin demiştim kendime. İşte bu kitap; İslam'ın ekonomik düzen için çizdiği kuralları ve günümüze kadar onun dışında uygulanan sistemleri, karşılaştırmalı bir biçimde ele alıyor. Komünizm, sosyalizm, kapitalizm gibi prangaların niçin ilelebet hüküm süremeyeceğini, kurdukları sistemin aslında tamamen bir sistemsizlik olduğunu gözler önüne seriyor. Kitabı okumuş hiç bir insan evladının "İslam'daki bu kural saçma ya da yaşanamaz" diyebileceğine imkan dâhi vermiyorum. Genelde; elinde beş kuruş olan her Müslümanın, özelde ise; satış, banka, ticaret gibi işlerde müstahdem olanların, bu kitabı el kitabı gibi taşımaları gerektiğine inanıyorum. İslam'ın "noksansız düzenini"
Sezai Karakoç 'tan dinlememenin ne kadar büyük bir "noksan" olduğunu tarif dâhi edemem. Bunca laf kalabalığından sonra kitabı okuma sorumluluğunu size emanet ediyorum.
Okuyunuz, okutunuz efendim.