Gönderi

Maske : COVID Baskısının Güçlü Bir Sembolü Birkaç hafta öncesine kadar, maskenin COVID-19 için faydasız hatta tehlikeli olacağı söyleniyordu. Şimdi insanların maske takması isteniyor hatta bazı şehirlerde zorunlu hale getirildi. Peki bu 180 derece dönüş, sağlık nedeniyle mi gerçekleşti? Yoksa sosyal bir iklim yaratmak için mi? İki aylık COVID-19 paniği ve teröründen sonra, dünya bir “yeni normale” doğru sürükleniyor. Oysa ki, vatandaşlarının sürekli birbirini ihbar ettiği, hak ve özgürlüklerin gelişigüzel iptal edildiği bir baskıcı polis devleti, ne “yeni” ne de “normal”dir. Böyle rejimler eskiden vardı. Kendini “özgür” ve “demokratik” olarak nitelendirme cesaretini gösteren toplumlar için, “yeni normal” bir anomalidir,  küresel bir totaliter rejime giden kaygan bir zemindir. Bütün virüsler önce zirve yapar sonra da aşamalı olarak yok olur. Ancak buna rağmen toplumu çok derinden etkileyen, kalıcı değişimler yapılmaya devam ediliyor. Elit için COVID-19, korkuya dayalı, insanlıktan uzaklaştırılmış, kimsenin birbirine güvenmediği bir toplum yaratmak için mükemmel bir fırsat. Biliyoruz ki semboller dünyayı yönetiyor ve işte “yeni normalin” sembolü de maske.  KANADA’DAN BİR MANŞET. “BİRÇOK KANADALI, MASKE TAKMAK VE FİZİKSEL MESAFE KURALLARINA UYMA KONUSUNDA İSTEKLİ.” Maske, birkaç hafta öncesine kadar yararsız hatta tehlikeli olarak kabul edilirken, şimdi birdenbire dünyanın birçok şehrinde zorunlu hale getirildi. Peki bu 180 derece dönüş nasıl gerçekleşti? Bilim birdenbire, oyunun kuralını tamamen tersine çeviren bir keşif mi yaptı? Tabi ki hayır. Bu krizden fayda sağlayacak olanlar, burada bir fırsat gördüler: Maske, özel bir sosyal iklim yaratmak için bir enstrüman olarak kullanılabilir. Korkuyu, endişeyi ve paranoyayı sürdürmek adına kullanılacak bir enstrüman. Hiçbir şeyin tekrar normale dönmeyeceğini bize sürekli hatırlatan. Kısacası maske, bir sosyal mühendislik aracıdır. Şimdi, maske kullanımının dünyanın çeşitli yerlerinde nasıl cansız, yapay bir dönüşüme neden olduğuna bakalım. Gereksiz Pandeminin en başlarında, neredeyse tüm kuruluşlar ve uzmanlar maske takmanın karşısında yer alıyorlardı. 2019’da Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan şu broşüre bakalım.  SAĞLIKLI İNSANLAR, SADECE 2019-NCOV ENFEKSİYONU OLAN BİR KİŞİNİN BAKIMINI YAPIYORSA MASKE TAKMALIDIR. MASKE ANCAK, ALKOL BAZLI DEZENFEKTAN VEYA SABUNLU SUYLA ELLER SIKÇA YIKANDIĞINDA ETKİLİ OLUR.      DSÖ, 31 MART 2020’DE HASTA DEĞİLSENİZ VEYA HASTA BİRİNE BAKMIYORSANIZ MASKE TAKMANIZ GEREKMEDİĞİNİ SÖYLÜYOR. DSÖ acil sağlık programı yöneticisi Dr. Mike Ryan, bir basın açıklamasında şunları söylemişti: “Toplumda genel olarak maske kullanmanın, potansiyel bir faydası olduğuna dair bir kanıt yok. Aksine, maskenin doğru kullanılmaması veya tam takılamaması durumunda olumsuz sonuç doğuracağına dair kanıtlar mevcut.”  ABD’Lİ GENEL CERRAH DA 29 MART’TA İNSANLARDAN MASKE SATIN ALMAMALARINI VE KULLANMAMALARINI İSTİYOR.   Chicago Illinois Üniversitesinde solunum ve bulaşıcı hastalıklar uzmanı Dr. Brosseau, Nisan ayında; “COVID-19 için herkesin maske takması gerekliliği somut verilere dayanmıyor.” başlıklı bir araştırma yayınladı. Makalede şöyle deniliyor: “Birçok kişinin önerisiyle hızla yaygınlaşmakta olan maske kullanımı, SARS-CoV-2 geçişini azaltmıyor, bu senenin başında Çin’in Hubei bölgesinde görülen salgının öncesi ve sonrasındaki yoğun maske kullanımının, yayılıma engel olmadığını görüyoruz. Hem kaynak kontrolü (takanın başka insanlara virüs yayması) hem de  KKE (Kişisel Koruyucu Ekipman) anlamında. Cerrahi maskeler, hastanedeki semptomatik bir hastanın öksürmesi durumunda havaya yayılacak büyük partiküllerin geçişini önlemekte bir miktar faydalı olabilir. Ev ortamında ise her iki kullanım (kaynak veya KKE) açısından çok kısıtlı bir faydası olabilir. Eğer maskeler çözüm olsaydı, Asya’da pandeminin yayılmasına engel olmaz mıydı?” Kanada devletinin resmi web sitesinde, neden ev tipi maskelerin işe yaramayacağı ve ayrıca maskenin oksijen alımına engel olduğu sayfalarca anlatılmış. “Ev tipi maskeler, medikal gereçler değildir ve medikal maske ve respiratörler gibi uygunlukları denetlenmez. Ev tipi maskeler; Kabul edilen standartlara göre test edilmemişlerdir. Kullanılan malzeme, cerrahi maske ya da respiratörlerle aynı değildir. Kenarları, burun ve ağzı tamamen kapamak için tasarlanmamıştır. Virüs boyutundaki partiküller için tam koruma sağlamazlar. Nefes almak zordur ve bedeninizin ihtiyaç duyduğu oksijeni almanızı engeller. Bu tip maskeler, öksürme, hapşırma veya tıbbi müdahale sırasında havaya karışan virüs partiküllerini önlemede etkin değildir. Kullanılan malzeme ve yüze tam oturmaması nedeniyle gerçek bir koruma sağlamazlar.” Birkaç hafta sonrasına gittiğimizde, Kanada devleti tarafından finanse edilen CBC’de şu başlığı görüyoruz.  KENDİ MASKENİZİ NASIL YAPABİLİRSİNİZ? Peki ne değişti bu kadar kısa süre içinde? Yanıtı tek bir kelime: Ajanda. 180 Derece Dönüş ve Medya Maskeli Balosu CDC (ABD Hastalık Kontrol Merkezi), haftalarca maske karşıtı tavsiyelerde bulunduktan sonra, Nisan başında 180 derece bir dönüş yapıyor.  CDC, HERKESİN HALKA AÇIK YERLERDE MASKE TAKMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLÜYOR. Bu karar yeni yapılan bir bilimsel çalışmanın sonucu alınmış değildir. Dünya eliti, maske kullanımının, ajandalarında ilerlemelerini kolaylaştıracak korku tabanlı sosyal iklimi yarattığının farkına vardılar. Bunu, daha uzun süreli karantina dönemlerini, müdahil temas takibi ve buna benzer baskıcı önlemleri haklı çıkarmak için kullanabileceklerini gördüler. Tabi ki omurgasız medyanın maskeli balosu da bunu takip etti.  COLORADO VALİSİ BASIN TOPLANTISINDA MASKE TAKIYOR.    LOS ANGELES BELEDİYE BAŞKANI, BASIN TOPLANTISINDA MASKE TAKIYOR VE “YENİ TARZ BU” DİYOR.    ÜRPERTİCİ INSTAGRAM PAYLAŞIMINDA HİLLARY CLİNTON, MASKENİN “BAHARIN OLMAZSA OLMAZI” OLDUĞUNU SÖYLÜYOR.    DÜNYANIN HER YERİNDEKİ ÇOCUKLARA MASKE EMPOZE EDİLİYOR. Maskenin, elitin ajandası için en bariz kullanımı, Beyaz Saray’daki basın toplantısı sırasında gerçekleşti.  AÇIK HAVADA VE BİRBİRİNDEN UZAKTA DURAN GAZETECİLERİN, KAMERALAR İÇİN MASKE TAKMASI İSTENDİ.    MASKESİNİN ARKASINDA BOĞUK SESLE SORUSUNU SORAN GAZETECİ. MEDYANIN ELİT TARAFINDAN SUSTURULMASININ MÜKEMMEL BİR SEMBOLÜ. Kameralar kapatıldığında, gazeteciler, aynı Future adlı rapçinin şarkısında dediği gibi “Maskeleri çıkarıyor.”  BEYAZ SARAY GAZETECİLERİ, BASIN TOPLANTISINDAN SONRA MASKELERİNİ ÇIKARIYOR. VE SOSYAL MESAFE UYGULAMIYORLAR.   Aynı ikiyüzlülük içeride de devam ediyor. Medyanın bu maskeli balosunun özel bir amacı var: Maskenin halka açık alanlarda kullanımını normalize etmek. Dünyadaki tüm devletlere, maskeyi zorunlu kılmaları için baskı yapılıyor.  “ARAŞTIRMA”, BİLİM”, “UZMAN” KELİMELERİ SÜREKLİ KULLANILARAK MASKE EMPOZE EDİLİYOR. Paris’te 11 Mayıs’dan itibaren toplu taşımada maske kullanımı zorunlu hale getirildi. Kullanımı denetlemek için çeşitli yollar arıyorlar.  BLOOMBERG’DEN BİR MANŞET. PARİS’TE MASKE TAKMAYANLARIN BELİRLENMESİ İÇİN YÜZ TANIMA SİSTEMİNİN TEST EDİLDİĞİ SÖYLENİYOR. Maskenin Anlamı Sizi aptal yerine koymalarına izin vermeyin. Elit maskeyi, sağlığınızı düşündüğü için empoze etmiyor. Bu tamamen kendi ajandalarıyla ilgili. Dünya genelinde, COVID vaka ve ölüm rakamları düştükçe insanlar normale dönmek istemeye başladılar. Ama elit bunu kesinlikle istemiyor. Maskenin yaygın kullanımı, COVID kaynaklı korkuyu ve baskıyı sürdürmek için mükemmel bir yol. Maskenin ne kadar güçlü bir sembol olduğunu anlamak için Da Vinci kodundaki Robert Langdon olmaya gerek yok. Maske takan birinin görüntüsü, bizi içgüdüsel olarak etkileyen son derece ürpertici bir görüntüdür. Maskeli birini görüğümüz anda, içimizde kökeni çok derinlerden gelen bir hastalık ve ölüm korkusu tetiklenir. Bizi yaklaşmakta olan tehlikeye karşı uyarmak için, beynimizin stres ve endişe seviyesini yükseltir. Gördüğümüz her maskeli yüz, bize bir şeylerin normal olmadığını, korkmamız gerektiğini ve dışarıdan bizi kurtaracak bir güç beklememiz gerektiğini hatırlatır. Maske insanı makineleştirir, insanlıktan uzaklaştırır. Çevremizdeki insanlarla nasıl bağ kurabiliriz ki onların yüz ifadesinden gülümseyip gülümsemediklerini anlayamazsak? Başka insanlarla nasıl iletişim kurabiliriz bir kumaş parçasının ardında kalan boğuk kelimelerle? Yapamayız. Aksine, maske biz şunu söyler: Benden uzak dur, sana güvenmiyorum. Peki ya bu iklimde büyümekte olan çocuklar? Bunun normal olduğuna inandırılarak şekillendiriliyorlar. Bu sosyal iklim, toplumu en derinden değiştirmek için fırsat kollayanlara göre bulunmaz bir fırsat. Korku ve panikle dize getirilmiş bir toplum, mantıklı düşünme yetisini kaybeder ve kendisini güvende hissetmesini sağlayacak en ufak önleme sığınır. Ve şimdi olan şey de bu. Sonuç Açık olmak gerekirse, sizin maske takıp takmadığınız umurumda değil. Eğer bu sizi güvende hissettiriyorsa takabilirsiniz. Daha güvende olmak adına, gözlerinizi ve kulaklarınızı da kapatabilirsiniz. Ama eğer bu medya maskeli balosundan sonra maske takmaya başladıysanız, kendinize şu soruyu sorun. Peki neden şimdi? Körü körüne ana akım medyaya inanmaktansa kendi araştırmanızı yapıp kendi kararınızı veremiyor musunuz? Çünkü, artık maskenin sağlıkla bir ilgisi kalmamıştır. Konu, sizi yürüyen bir korku simgesine dönüştürmektir. 18-05-2020 Yazan : Vigilant Citizen Çeviren : bilmek.info
·
30 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.