Gönderi

476 syf.
·
Not rated
Merhaba Orhan Pamuk; ülkemizde Nobel ödülüne layık görülen insan olması sebebiyle herkesin kin güttüğü, düşmanca baktığı; okumadan yargıladığı yazar olarak bilinir, tanınır. Tahsin Yücel'den İlber Ortay'a kadar yerden yere vurulur. Dil bilgisi eleştirilir, kültürüne uzak olduğu söylenir. Orhan Pamuk; bir İstanbullu olarak kendi kültürüne oldukça hakim, dildeki (kimilerine göre) "tökezlemeleri" kasıtlı olarak kullanan bir yazar. Örneğin; sayfalardan birinde sıklıkla gördüğüm bir anlatım bozukluğu olan "ilk tanışma" kalıbını kullandığı vakit burun kıvırdım kendisine "Sen de mi Brütüs?" diye sordum. İlerleyen sayfalarda yarım ağız bir gülüşle ağzımın payını verdi sevgili Pamuk. Hem doğuya hem batıya hâkimiyeti, cümlelerinde, kurgularında sıklıkla başvurduğu "metinlerarasılık"; kendi hayatında yer alan mekan ve kişileri romanlarında kullanma ve büyüdüğü Pamuk Apartmanı'nın kapılarını Şehrikalp Apartmanı olarak okurlarına açması, tarihi göndermeler, siyasi hicivler... Görmek isteyen gözlere tam bir edebiyat şöleni; istemeyenlere ise övülmemiş bir görkemli tarih sunuyor. Orhan Pamuk, tarafsız kalmayı tercih ettiği için yeriliyor bu siyasî tartışma karmaşasında. Kar'ı Kara Kitap'tan önce okuduysanız şayet, Kar'ın ayak seslerini duyabilirsiniz Kara Kitap'ın satırlarında. Orhan Pamuk'u anlayamamızın sebebi, ülkemizin sanat algısı belki de. 2005 yılında Picasso'nun eserleri ülkemizde sergilendiği vakit, çocukluk ve gençlik dönemindeki gerçekçi, doğayı olduğu gibi yansıtan eserleri ilgi görürken, Picasso'yu bir dehaya dönüştüren eserlerinin önü boş kalmış. Demem o ki; algılarınızı açtığınız vakit Kara Kitap'ta kayıp karısı Rüya'nın izini süren Galip'ten çok daha fazlasını bulunacaksınız.
Kara Kitap
Kara KitapOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20229.2k okunma
·
9 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.