İnandırmak inanmayı bozar. Bozulma önce inandırma çabasına kalkışanda baş gösterir. Çünkü inandırmayı deneyen kimse inanılmasını istediği "şey"i kabul edilebilecek bir biçimde sunma zorunluluğunu duyacaktır. Dolayısıyla kendi inanış dayanaklarını ilk sıraya koymayı değil, inandıracağı insan veya insanların beklentilerini karşılayacak bir "ambalaj" sağlamayı düşünür. Bu ambalajın ise inanılacak şeyin aşlına sadık kalması imkânsızdır.