Gönderi

Okumaya Değer Hayatlar
Gelin sizi lise zamanlarıma götüreyim Matematik dersine.Matematiği oldum olası hiç sevmedim.Hiç bir zaman da anlamadım.Ama anlamayı denedim.Başım ağrıdı ama yine de ilgim vardı bir kaç konuya.Lise 1 de, bir öğretmen girdi okula orta yaşlarda,Erkek,mütevazi hepimizden birer ağaç çizmemizi istedi ağacı yorumlayacakmış gerçekten de anlıyordu hepimizi yorumladı.Öğrenci duygularından iyi anlıyordu diğer öğretmenler gibi değildi..Öğrencilerinin yeteneklerine,hayalgüçlerine ilgiliydi.Ve benim okuduğum okul da özel okuldu. Tabi Zübbe, şımarık kendini beğenmiş öğrenciler vardı sınıfımızda.Sınıfımız 11 kişiydi.Öğretmen dersi bize çok güzel anlatıyordu temelden başlamıştı anlatmaya matematiği anlamayan ben, sanki yavaş yavaş matematiğe aşık oluyordum.Daha sonra teneffüs zili çaldı sınıftaki 10 kişi birden müdüre gidip matematik öğretmenini şikayet etti ben sınıftaydım.Bunu duyunca çok üzüldüm matematik öğretmeninin kulağına gitmişti bu davranış.Dedim içimden şimdi beni matematik dersine aşık edecek bir öğretmenim olmayacak mı.Öğrencilerin yapmış olduğu terbiyesizlikti.Ve dahası gevşek gevşek oturup öğretmene karşı bacak uzatıp sakız çiğnemeler.Bunlar sınıfımızdaki öğrencilerden beklenecek hareketlerdi.Hep rahatlardı.Sanki karşısında ailesinden birisi varmış gibi davranıyordu.Ve bazı öğretmenler de sağolsunlar onların bu davranışlarını yalnız bırakmıyordu.Sonra ne mi oldu Matematikcimiz istifa etti.Ve tabi giderken de lafını söylemeden gitmedi.Hayatımda sizin kadar şımarık öğrenciler görmedim.Kendinize gelin biraz.Tabi kim dinler kimse yapacağından şaşmaz.Veda etti öğretmenimiz.Ben asla yalnız bırakmadım hep ziyaretine gittim,özel ders aldım.Daha sonra bir başka matematikçi geldi her öğretmenin ders anlatış tekniği farklıydı Beynim iyice karıştı.Daha sonra o da gitti bir başkası geldi derken en son gelen de gitti.1 dönemde yaklaşık 3-4 öğretmen değişiyordu.Tam birisinin anlatışına alıştık derken bir başkası giriyordu araya.Sadece ben şikayetçi değildim bu durumdan hepimiz şikayetçiydik.Sonra lise 3'e geçtim durum hala devam ediyor.En sonra bir tane bayan öğretmen geldi artık kalıcı gibiydi tek sıkıntı hamile oluşu.Ha şimdi doğum iznine çıkar diyorduk.Bu arada sınıfımızda azaldı 5 kişiydik bir de öğretmen de öğrenci ayrımı vardı şımarık,matematiği yapabilen,öğretmenin sözünü kesen,derste uyuyan,derse geç gelen en gözde öğrenciydi.Dersi anlamaya çalışanlarsa en sıradan öğrenci.2 kişi eşit ağırlıkcıydı birisi ben birisi başka bir öğrenci.Hatta çoğunluğun lafına göre hareket ediliyordu.Hocaaam siz bize masa başında ders anlatsanız hem de hamilesiniz Siz hiç tersten matematiği anlamaya çalıştınız mı ? masa dikdörtgen iki gözde öğrenci hocanın yanında diğerleri nasıl olsa anlamıyor tersten de anlamaya çalışsalar olur.Sen misin dedim öğrenci ayıran ben de bundan sonra öğretmen seçeceğim.Derslere girdim fakat anlamadığım bir dersi yalancıktan dinlemeye çalışmadım .İçimden Hocam dedim benim daha önemli işlerim var.Dışımdan dediğim hocam benim tamamlamam gereken ödevim var açtım bir sayfa aldım elime kalemi hararetli hararetli yazıyorum aklıma ne gelirse düşüncelerimi özgür bıraktım kağıtlara.Kelimeler daha fazla işlev görüyor, rakamlardan. Ben o yüzden hep kelimelere değer verdim.Benim derdim kelimelerle.Çünkü ben rakamlarla kendimi ifade edebilecek beceriye sahip değilim.Kelimeler her zaman daha güçlüdür.Ben de hayattan öğrendiğim herşeyi kelimelere yükledim.Ve matematiği anlamamış olsam da lise 1 de güzel bir matematikçi kazandım lise 3'te Matematiği sevemedim.İlk karşılaştığım matematik öğretmenimle hâlâ görüşürüm. Bir diğeri beni yolda gördüğünde başını yana çevirir.Demek ki doğru yoldayım Sevdiğiniz öğretmenlerinizi geleceğinize taşıyın bir matematikten daha fazlasını öğretir sizlere.
·
18 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.