Gönderi

Önsöz ve Giriş Yerine: DER-BEYÂN-I SEBEB-İ TE'LİF
"Kuğunun Son Şarkısı” adını "yerli” bulmayanlar da olmuştu; çünkü bu tabir muhtemelen Yunan mitolojisinden gelmektedir. Efsaneye göre Zeus, Phaethon'u yıldırımıyla çarparak öldürmüş. Arkadaşı Kyknos buna çok üzülünce Apollon tarafından âhenkli sesler çıkarma yeteneği verilerek bir kuğuya dönüştürülmüş. Pierre Grimal, "Kuğuların ölürken şarkı söyledikleri inancı böylece açıklanmış olmaktadır” diyor. Aynı efsaneyi Azra Erhat da şöyle anlatmaktadır: Phaethon'un arkadaşı Kyknos adlı bir adam varmış, Phaethon ölünce öyle güzel bir sesle ağıt yakmış ki Apollon onu kuğu kuşuna döndürmüş. Kuğu kuşlarının ölmeden ötmesi bundanmış. Bu efsane bir hayli değişerek Kaknus efsanesine dönüşmüş ve İslâm edebiyatına mal olmuştur. Attâr'ın Mantıku't-Tayr'ın_ da geniş bir biçimde anlatılan bu efsaneye göre, Hindistan'da yaşadığı farz edilen kaknusun gagasında her birinden ayrı bir musiki nağmesi çıkan üç yüz altmış delik varmış. Bir bilge, onunla bir süre yaşadıktan sonra gagasından çıkan sesleri taklit ederek makamları icat etmiş. Yeryüzünde tek olan Kaknus bin yıl yaşar, öleceğini hissettiği zaman çalı çırpı toplayarak tepe gibi yığar, üzerine çıkar ve bin bir çeşit nağmeyle feryada (yani son güzel şarkısını söylemeye) başlarmış. Bir nefeslik ömrü kaldığını anlayınca kanatlarını şiddetle çarparak kıvılcımlar çıkaran Kaknus, tutuşan çalı çırpıyla birlikte yanıp kül olurmuş. Fakat bu aynı zamanda onun için yeni bir başlangıçmış. Çünkü bir zerre bile ateş kalmayınca küllerinden yeni bir Kaknus doğarmış. Ve bu yanıp yok oluş, sonra yeniden doğuş sonsuza kadar aynı şekilde devam edecekmiş. Batılıların Pheniks dediği Kaknus bunun için edebiyatta biricikliği ve ebediyeti temsil eder. Batı dillerinde, üstün yetenekli, benzersiz kişileri tanımlamak için de Pheniks tabiri kullanılmaktadır. Divan şairlerinde de sık sık karşımıza çıkan kaknus, Hüsn-ü Aşk'ta ateş ilişkisiyle ele alınır: Ateşler içinde hemçü kaknus - HA 746 Bütün bunlar, Azerîlerin "kuğu kuşunun son mahnısı" şeklinde kullandıkları tabirin bizim kültürümüzde köklerinin bulunduğunu gösteriyor. Kuğunun eski Türk mitolojisinde hatırı sayılır bir kuş olduğunu da belirterek geçelim. Öyle olmasa bile, ölürken en güzel şarkısını söyleme mythosu son derece anlamlıdır ve benimsemekte hiçbir sakınca yoktur. Gâlib'in ve Dede'nin medeniyetimizin son güzel şarkılarını söyledikleri bir gerçek değil mi?
Sayfa 5 - Kapı Yayınları, 6. Baskı,Kitabı okudu
··
24 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.