Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

243 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Her şey bir cennet bahçesi gibi tasvir edilen İzmir'in bir köyünde başlıyor. Neşeli Rumca şarkılar duyuyoruz, bayramlarda birlikte eğlenen Türkleri ve Rumları görüyoruz, zor zamanları birlikte atlatan Türkleri ve Rumları görüyoruz. Birbirlerini oldukça iyi tanıyan ve yapboz parçaları gibi birbirlerini tamamlayan milletler görüyoruz. Rum köylüsü iyi tarım yapıyor, ticarete aklı çalışıyor; Türk köylüsü emeğini esirgemiyor, besicilikte oldukça iyi. Ve o andan itibaren içimiz acımaya başlıyor, çünkü bu hepimizin sonunu bildiği bir hikaye, tüm bu güzelliklerin birkaç sayfa sonra yok olacağı kimse için bir sürpriz olmayacak. Kitap edebi olarak bir şaheser değil ama oldukça özel çünkü milyonlarca kez hikayesini dinlediğimiz zamanlarda hep "öteki" diye anlatılan karakterin sesi duyuluyor ilk kez. Ve şunu fark ediyorsunuz: Hikayelerimiz aynı. Kitaptaki tüm Rum karakterleri Türk, tüm Türk karakterleri de Rum yapsak oldukça aşina olduğumuz bir hikaye elde ederdik. Neler mi görüyoruz kitapta: Mazlum Rumlar, mazlum Türkler, mazlum Ermeniler, mazlum Kürtler; zalim Rumlar, zalim Türkler, zalim Ermeniler, zalim Kürtler. Ortada bir savaş varken tüm iyi özellikleri bir millete, tüm kötü özellikleri bir başka millete atfetmek kadar gerçek dışı bir şey olamaz. Hele de bizim durumumuzda. Türkleri dünyanın en merhametli ve dürüst ırkı olarak göstermek abartılı bir romantizmden başka bir şey değildir. Türkleri dünyanın en zalim ırkı olarak göstermek de haksızlıktır. Bunlar ırklara değil bireylere, belki küçük gruplara atfedilecek karakter özellikleridir. Ve savaş gibi zamanlarda, kriz gibi zamanlarda bu karakter özelliklerinden bazıları tetiklenir ve kolektif hareketlere dönüşür. Kitaptaki ana karakter Manoli savaşmak istemiyor. Türklerle Rumların arasındaki düşmanlığın sebebini bu iki millete de değil ortam şartlarına ve başka dış faktörlere malediyor. Türk ordusunda savaşa katılmak istemiyor, yine de askere alındığında kendisine verilen görevleri layığıyla yerine getiriyor. Ve elbette ateşkes imzalandığında seviniyor. Yunan ordusu İzmir'e girdiğinde de seviniyor, yine de Yunan ordusunda savaşa katılmak istemiyor ve yine de orduya alındığında üzerine düşen görevi yerine getiriyor. İnsanca pek insanca... Eminim ki bir yerlerde bir Yunan'ın elinden eziyet görmüş tüm Türklerden özür dileyen bir Yunan var. Eminim ki bir yerlerde bir Ermeni'nin elinden eziyet görmüş tüm Türklerden ve Kürtlerden özür dileyen bir Ermeni var. Eminim ki bir yerlerde bir Kürt'ün elinden eziyet görmüş tüm Türklerden ve Ermenilerden özür dileyen bir Kürt var. ve ben de bir Türk olarak bir Türk'ün elinden eziyet görmüş tüm Yunanlardan, Ermenilerden ve Kürtlerden özür diliyorum.
Benden Selam Söyle Anadoluya
Benden Selam Söyle AnadoluyaDido Sotiriyu · Alan Yayıncılık · 2017994 okunma
·
128 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.