Gönderi

96 syf.
8/10 puan verdi
·
17 saatte okudu
Biyoçeşitlilik tür, genetik ve ekosistem çeşitliliği olarak bir bütün. Çok farkında olmasak da yaşamımızın bir parçası. Temel ihtiyacımız olan gıdaların sağlıklı olması, içme sularının temiz olması biyoçeşitliliğe bağlı. Ekosistemlerde tüm canlıların dengeli biçimde yaşaması bozulmamış, kirlenmemiş yaşam alanlarıyla mümkün. Biyoçeşitliliğin azalması demek canlıların yaşadığı ortamların bozulması demek. Elbette tarih boyunca çok sayıda tür yok oldu. Bundan sonra da olacak. Ancak son yıllardaki insan faaliyetleri nedeniyle gerçekleşen yokoluşun hızı daha önce görülmedi. Üstelik geri dönülemez biçimde devam eden bu yokoluş konusunda bilim insanları endişeli ve acil önlemler alınması gerektiğini her fırsatta vurguluyor. Tüm dünyada biyoçeşitliliğin azalmasını durdurmak için Birleşmiş Milletler, 2010 yılını Biyoçeşitlilik Yılı ilan etti. 2010 yılının seçilmesinin nedeni 2002 yılında biyoçeşitlilik ile ilgili alınan kararlar. Yüz seksen sekiz ülkenin liderleri 2002’de bir araya gelerek 2010 yılına kadar biyoçeşitlilik kaybını azaltmayı taahhüt ettiler. 2010 yılına gelindiğindeyse hedeflere ulaşılamadığı gibi, biyoçeşitlilikteki kayıplarda hızlı bir artış görüldü. Bu nedenle Biyoçeşitlilik Yılı’nda yeni önlemler almak için yeni planlar hazırlanarak, yeni hedefler konulacak. Türkiye’de Balarısı Çeşitliliği” başlıklı yazımızda çok zengin bitki çeşitliliğimize uygun bölge bölge balarısı türleri anlatılıyor. “Deniz Biyoçeşitliliği” başlıklı zevkle okunabilir. Ayrıca biyoçeşitliliği tehdit eden sorunlarla ancak insan ve doğayı bir arada anlayarak mücadele edilebileceğini söyleyen “Çevre Sosyolojisi” başlıklı yazı var. Dergimizin bu sayısında ana konumuz biyoçeşitliliğin yanı sıra bilim gündemindeki birçok konuyu bulabilirsiniz. O yılın olayı 2010 yılı Nobel Ödülleri’nin sahiplerini bulması. Alanlarında çığır açıcı çalışmalar yapan bilim insanlarını ve ödüllendirilen İlay Çelik özetledi. Oğuzhan Vıcıl, “Bilgi Teknolojileri Yönetişimi” başlıklı yazısıyla son yıllarda ülkemizde de büyük ilgi gören ve kariyer planlamalarında önemli yer edinmeye başlayan “yönetişim” konusunu açıklıyor. Gökyüzü tutkunları belki de en çok istedikleri şeyi elde edecekler, bir teleskop sahibi olacaklar, üstelik bu hayallerini elleriyle gerçekleştirecekler. Ülkemizdeki amatör gökbilim çalışmalarına birçok yazısıyla katkıda bulunan Alp Akoğlu ve Amatör Teleskop Yapımcıları Topluluğu’nun kurucularından Başar Titiz, “Amatör Teleskop Yapımı” başlıklı yazılarıyla sizleri kendi teleskobunuzu yapmaya çağırıyor. Özlem İkinci ise sağlıklı olma yolunda karşılaşılan bir tehlikeyi “Sağlıklı Beslenme Saplantı Olursa?” başlıklı yazısıyla gündeme getiriyor. Bahri Karaçay, insanlarda nadir görülen son derece ilginç bir sorunu gündeme getiriyor: Yüz körlüğü rahatsızlığı. Akraba Evliliği, Tavuk Tüyü ile Dünyayı Kurtarmak ve Osmanlılar Dönemi’nde Öncü Bir Bilim İnsanı: Mîrim Çelebi başlıklı yazılar da yine bu sayıda. Güzel okumalar
Bilim ve Teknik Sayı: 516
Bilim ve Teknik Sayı: 516Bilim ve Teknik Dergisi · Tübitak Yayınları · 201015 okunma
·
4 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.