Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

360 syf.
9/10 puan verdi
"NEREYE BAKSAM UTANACAK BİR ŞEY VAR.."
Şarım.. Tam olarak değilse de utanç demek. Utanmaktan mahcup olmaya, yüz kızarmasından alttan almaya kadar pek çok nüansları var. Baktığımız her şeyde utanacak bir şey gören insanoğlu için aslında oldukça tanıdık. Ama Hayyam için yasaklanmıştı. Çünkü 'şarım'ın zehirli okları vardı. Diyetti kimileri için. Utanmazlık da utanç kadar şiddetin köklerini barındırırdı. Ve Ömer Hayyam.. "Şeytan’ın tohumu! Ateş çeşmesi!" Kitaptaki kurguya göre üç annenin tek oğlu. Hayata sünnetten, berberden, ilahi tasdikten nasibini almadan başlıyor. Rüyalarında, değersizleşen benliğini gördükçe çığlıklar atarak uyanırdı. Onun için geleneksel ya da sıradan bir şey yoktu. Cennet, göklerde değil, ayaklarının altındaydı ona göre, mesela. Şımartılmıştı, kurnazdı. Özgürlük dışında her şeyi vardı. Inanılmaz sonsuzlukta bir hayal gücüne sahipti. Arapça, Farsça, Latince, Fransızca, Almanca öğrendi. Ve kitaplara gömüldü. Üç anne, altı göz, hapishanesinde üç demirden kelepçe..Kaçtı sonunda. Kim kaçmazdı ki.. Ömer Hayyam.. Doktor, alkolik, hipnozcu, hedonist. Utanmazlığın sembolü. Kendi hayatının bile kahramanı değildi. "Başı dönen, uçlarda, tepetaklak duran, âşık, uykusuz, yıldızlara meftun, şişko: Ne biçim kahraman bu böyle?" Iran'da fazla ilgi çekemeyen Iran'lı Ömer Hayyam'ın şiirleri ,uyarlanarak da olsa Batı dillerine çevrilmiş ve oldukça rağbet görmüştü. Insan hayatına felsefi pencereden bakması onun en büyük ayrıcalığıydı. Bu romanda ana kahramanın Ömer Hayyam olması fazlasıyla etkiliyici olmuş. Salman Rushdie'nin her ne kadar Pakistan hakkında yazdığı düşünülse de, kendisinin de söylediği gibi, onun hikayesinin iki ülkesi var. Biri kurgusal ve gerçeğe belli bir açıdan bakıyor. Hudutların haritasını çıkaran sınır komisyonlarına inat, çatal diliyle anlattıkça anlatıyor. Salman Rushdie, sürgün bir yazardır. Buna rağmen hiçbir kısıtlama onun kaleminin cesaretini kıramamıştır. Binbir gece masallarını anlatırcasına yazdığı satırların arasına kendi fikirlerini serpiştirerek oluşturduğu kompozisyona, siyasi roman diyebiliriz. Arka planda bir ülkenin doğuşu, gelişimi ve ölümünü işliyor. Yazdığı karakterlere kendisinin dışında bir gerçeklik veriyor. Bunu o kadar ustaca yapıyor ki, bazen şiddetli bir şekilde eleştirerek, âdeta kendi zihninden kendini soyutluyor. Onunkisi modern bir peri masalı. Iktidar hırsı, tuz buz edilen demokrasi kavramı, tepkisizleştirilen insanlar, din tacirleri.. Kadro muazzam derecede zengin, ironi son haddinde. "Ah iktidarın iktidarsızlığı!.." Utanç her yerde.. Çocuk yaşta evlendirilen Safiye Zeynep'te. Kızının namusunu kızının kanıyla temizleyen babanın birinde. Utanç, kimliksiz yaşamaya mahkum edilen insanlarda. Tarihte, zamanda, çağda. Dünyadan tiksinen ihtiyar Şakil'de. Utanç, soykırımda, işkencede, idamda. Utanç, kendini sorgulamayı beceren her insanda.. Keyifli okumalar..:)
Utanç
UtançSalman Rushdie · Can Yayınları · 2013209 okunma
··
1.462 görüntüleme
A. okurunun profil resmi
Emeğinize sağlık.
Liliyar okurunun profil resmi
Teşekkür ederim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.