Gönderi

10/10 puan verdi
·
Liked
2. Mektub... Mevlana Halid (k.s.) bu mektubu Nebiler ve Rasuller (a.s)'in efendisi, Hz. Peygamber Efendimiz (a.s)'e göndermiştir. Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla, "Günahkar kul, nefsine zulmeden, yarın başına ne geleceğini bilmeyen ve dünkü yaptığını unutmaya gayret eden Halid'in (ks) arzuhalidir. Saadet dairesinin merkezi, bütün yaratıkların yaratılma sebebi, Makam-ı Mahmut sahibi, kerem ve mertliğin kaynağı nebiler ve mürsellerin Efendisi, aleme rahmet olarak gönderilen, kıyamet gününde yüzleri elleri ve ayakları parlayanların önderi, Haşimi, Ebtahi, Yesribi, Arabi, Kureyşi olan yüce Peygamberin (a.s) eşiğinedir. O'na, aline ve ashabına, her sabah ve akşam, Allah Teâlâ'nın bütün mahlukatı miktarınca salat ve selamların en efdali olsun. 3. Mektub... Bu konudaki edep şudur; Peygamberler (a.s)'in ruhları için belli bir yer tayin edilemez. Göklerde, yerlerde ve imkan aleminde hiçbir mekanın umumi olarak bütün Peygamberlerden (a.s) ve özellikle onların efendisi ve sonuncusu olan Peygamberimiz'in (a.s) himmetinden boşkalmıyacağına itikad etmelidir. Onların diri ve cesetlerinin de kabirlerinde olduğuna inanmalıdır. 4. Mektub... Hakikatte rabıta, yüce Nakşibendi tarikatının esaslarından büyük bir esastır. Hatta kitab-ı aziz ve sünnet-i resule yapışmaktan sonra Allah-ü Teala'ya vasıl olmanın en büyük sebebi rabıtadır. Hatta Nakşibendi sadatının bir kısmı terbiye ve talimde yalnız onunla yetinirdi. Bazısı da rabıtadan başkasını da emrederdi. Bununla beraber fena fillahın başlangıcı olan, fena fişşeyhe giden yolların en kısasının rabıta olduğunu kesin olarak söylerlerdi. Sadatımızın bir kısmı rabıtayı yüce Allah'ın c.c.; "Ey iman edenler, Allahtan korkunuz ve sadıklarla beraber olunuz" (Tevbe 119) mealindeki kavl-i celilesiyle isbat ederdi. Sadatımızın ulularından Şeyh Hace Ubeydullah Ahrar k.s.'ın sözünün hülasası şudur; Alemlerin Rabbi olan Yüce Allah'ın c.c. kelamındaki sadıklarla beraber olmak emri zahiri veya manevi beraberliği gerektirir. Manen beraber olmak ise rabıta ile tefsir edilmiştir." Rabıta ise ehlinin nezdinde meşhur olup, Reşahat adlı kitapta tafsilatlıca yazılmıştır. Sanırım ki: Rabıtayı inkar edenler onun ıstılahtaki manasının ne olduğunu düşünmüyorlar. Şayet düşünselerdi rabıtayı inkar etmezlerdi. Rabıta: Tarikatta müridin, kamil ve fenafillah makamında bulunan şeyhinin ruhaniyetinden medet istemesidir. Şeyhin suretini düşünmek edep ve terbiyeyi muhafaza ettirir. Müridin şeyhinin yanında hazır olduğunu düşünmesi feyz alabilmesini sağlar. Huzuru ve nuru tamamlanır. Bu rabıta sebebiyle mürid, kötü ve çirkin işlerden uzaklaşır.
Mektubat-ı Mevlana Halid
Mektubat-ı Mevlana HalidEs'ad Sahib · Sey-Tac Yayınları · 200419 okunma
·
30 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.