Bu bizim
şarkılarımızdan biri:
Biz birbirimizi hiç görmediğimiz
ama birbirimize hiç sırtımızı dönmediğimiz sonsuz dağın
bir zaman aklından geçeceğiz.
Gölgelerimiz magmanın katılığından uzundur
annemizin evvelsiz güz ağıtından önce.
Oysa yaz bağının ince pusunu
Issız geçişlerimizden biliriz:
Çünkü susmuşuzdur adlamızı kimse hecelemesin diye
çünkü belli değil mi adlarımızı kimse bilmeyecek
karanlık dere bilinmez kuyularına dönünce.
Bu bizim
unutuşa bıraktığımız hazin şark’ımız:
Birimizin, ikimizin, üçümüzün
belki daha fazlasını değil.
Ayak izlerini avuçlarına gömen kaç kavim var:
Bunu ancak birbirimize söyleriz:
Çünkü susmak ve anlatmak bize bir:
Çünkü rüzgârı uçurumlardan kıskanan şerh
tam unutacakken
hatırlamak içindir.
Emirhan Oğuz
Mayıs 2018, İstanbul
Virüs
Üç Aylık Kültür - Sanat ve Edebiyat Ortak Kitabı
Sayı : 2 Ocak- Şubat - Mart 2020