Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

328 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Tek Boyutlu İnsan
Kitaba dair anladıklarımı özetleyeceğim, değerli kitapseverler. Marcuse bu yeni topluma, ileri endüstriyel toplum adını vermiştir. İleri Endüstriyel toplum tek hoyutludur, buradaki insan tek hoyutludur. Peki anlamı medir bunun? Burada savaş ve refah toplumu iç içe geçmiştir. Bu toplumlarda sadece belirli bir hükümet ya da belirli bir parti hâkimiyeti baskıcı değil birden fazla baskıcı grup ve parti vardır. İleri endüstriyel toplumda teknoloji insanların mahremiyetini de işgal etmiştir. Artık burada insanların yatak odaları, kendilerine ait özel yaşam alanları, halka açık hale getirilmektedir. Bu toplumun belirgin niteliği, toplumun yıkıcı ve baskı fonksiyonunu destekleyip, hoş görmektir. Bireye sunulan seçme alanları, özgürlüğün belirleyicisi değildir. Tam tersine burada özgürlük bir baskı aracına döner der, Marcuse. Çünkü aslında ona göre bir özgürlük yoktur. Bize sunulan seçenekler dahi, sistemin hazırlamış olduğu seçeneklerdir. Marcuse, Tek Boyutlu İnsan isimli eserinde temelde ihtiyaçlar ve yapay ihtiyaçlar üzerinde durmuştur. Ona göre ihtiyaçlar gerçek ve sahte veya yapay olmak üzere ikiye ayrılır. Sahte olanlar bireye dayatılanlardır, der Marcuse. Nedir bunlar, aşırı çalışma, saldırganlık, sefalet ve adaletsizliği sürdürecek olan ihtiyaçlardır. Bunların tatmini bireyi mutlu edebilir ama burada sonuçta meydana gele durum mutsuzluktaki mutluluktur, der. Dinlenmek, eğlenmek, çoğunluğun beğenisine göre tüketmek, reklamdaki yeni ürünleri denemek bunlar temel ihtiyaçlar değil bunlar birer sahte ihtiyaçtır. Herkesin sevdiği şeyleri sevmek.  Bence moda bu sistemin en temelinde yer alıyor ve en büyük organizasyon buradadır. Yani ne demektir bu, sahte ihtiyaçlar medya araçlarının bizlere öğrettiği şeylerdir. Peki, temel ihtiyaçlarımızın neler olduğunu sorduğumuzda Marcuse derki, temel ihtiyaçlar herhangi bir dış baskı tarafından bize dayatılmaz. Karşılanması gerektiği tartışılmayacak şeylerdir bunlar, beslenme gibi barınma gibi ihtiyaçlardır, der. İleri endüstriyel toplumun işçi sınıfına ne gibi etkileri olduğuna baktığımızda, mavi yakalı iş gücü, beyaz yakalı işgücüne oranla azalır ve bu toplumlarda üretici olmayan işçi sayısı artar. Bu niceliksel değişimin sebebi nedir, dediğimiz üretim mekanizmalarının özündeki değişiklikler yüzündendir. Makine işçiyi yöneten, teknik bütünün yükünü taşıyan, meslek gruplarıyla kaynaşarak egemenliğini ortaya koyar (Marcuse, Tek Boyutlu İnsan). Makinenin bu durumu Marks’ın artı değer teorisini geçersiz kılmaktadır. Çünkü burada üretim, kişisel verime göre değil, makinelere göre belirlenmiştir. Yaşanan bu teknik değişimler, işçinin tutumunu ve bilincini değiştirir . Tüm ifadeler, tüm kavramlar ileri endüstriyel toplumun getireli arasından tek tip oluyor, aynı oluyor, diyor, Marcuse. Özellikle tek boyutlu davranış ifadesi tüm reklamcıların dilinde dolaşmaktadır. X lingistik eğilimi, eşyaları sadece görevlerini belirtmek için kullanılmaktadır. Mesela Arçelik’in yeni bulaşık makinesi reklamı, ne diyor orada, siz kahvenizi yudumlarken, sizin için tasarruf etsin, ya da bırakın tasarrufunuzu makinanız düşünsün gibi söylemler. Tüm bu başından itibaren konuştuklarımız, tüm olumsuzlukların bize güzel gösterilmesi, barış için savaşın şart olması, nükleer silahlanmanın gelişmeyle bir bağının olduğunun söylenmesi tüm dünyada evrensel olan kuruluşlarca da desteklenmekte ve onaylanmaktadır. (NATO, UNICEF vb.). Marcuse, tek boyutlu düşünce bölümünde en çok ileri endüstriyel toplumun, felsefesini eleştirir. Marcuse, kurtuluş umudunun olmadığını savunur ve kapanışı Benjamin’in sözleriyle yapar; «Sadece umutsuzların hatırı için bize umut bahşedilir.»
Tek Boyutlu İnsan
Tek Boyutlu İnsanHerbert Marcuse · May Yayınları · 196850 okunma
·
128 görüntüleme
Vedat okurunun profil resmi
Kurtuluşun olmaması içimi ferahlattı; iyi ki bir şey önermedin Herbert.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.