Toplumumuzda bir konuda otorite olan kişilerin verdiği direktifleri sorgusuz sualsiz kabul etme eğilimi vardır. Eğer bu otorite başka otoriteler ile bir rekabet ortamına girerse, bu kez de aralarından en güçlü otoriteye itaat edilir. Doğru mu yapıyor, yalan mı söylüyor, hırsız mı, hain mi vb. düşüncelerle zihnini meşgul etmeden, her insanın kafasında olduğu gibi benzer belli başlı olaylardaki tepkilerimizi belirleyen otomatikleşmiş “kestirme sonuçlara” başvurulur. İşte bu toplumları, kestirme sonuçların farkında olanlar köpek yerine koyarak bir kaç sözü önüne kemik attığında köpekte yaratacağı meşguliyet ve cana yakınlığın aynısına rastlayacağını bilen yöneticiler yönetebilir. Örneğin Atatürk, halkın bilinçlenmesini sağlamak için kendini parçalamıştır, başarılı da olmuştur. Yani, kestirme sonuçlarla yaşayan bir toplum için Atatürk çok fazladır, çok uzaktır. Kestirme sonuçlar, ancak din tüccarlarının, sevgi mesajları vermek yerine kutuplaştıranların, vatandaşa sert olanın, kibirli olanın, arkadan veya önden her türlü malı götürenin hazinesidir ve bu toplumu böyle biri yönetebiliyorsa o kişi, kestirme sonuçlu kafanın tam hakettiği karşılığıdır. Eğer böyle bir otorite özellikle uzun yıllar boyunca sadece “En az 3 çocuk yapın” diyorsa, ne bir, bir birinizi sevin, ne bir başarlı olun, ne bir KİTAP OKUYUN! Vb. söylemiyorsa otomatik olarak kendine çalışıyor demektir. Eğitim seviyesini düşürüp 25 senede bu toplumun kestirme sonuçlu kafasını daha da çoğaltmasını, adeta bunun için bir takim otoritelere para aktarması, bir takım trolleri beslemesi ve bu konuda gerçekten başarılı olarak milyonlarca kestirme sonuçlu kafadan üretmiş, Atatürk’ten bu yana minimize olmuş bir kafayı yeniden yaygınlaştırmıştır. Düşünsene “Oturduğum yerden kalkmayacağım” diye uzun uzun seneler öncesinden 3 çocuk yapın diyen liderin ön görüsünü... bir şey değil, sadece 19 sene sonra oy almayı beklediği milyonların oluşmasındaki çabasının tek derdi olduğunu...
Kitap okumak nedir ki? Eğer kitap okursan başta da dediğim gibi bir saygınlığın olur ve etrafındakiler seni dinler! Böylelikle bu bilgelik yayıldıkça, toplum içinde bu okumuş zihinler çoğaldıkça baş otorite sarsılır! Çünkü kandırılan halkı uyandıranlar baş otoritenin en büyük düşmanıdır!
Sen görevini yaptın! Kestirme kafalı vatandaş... en az 3 çocuk yaptın, ben de sana o çocuklara BAKTIRMADIM, ya da rezilliklerimi görenlerin alın terini resmi olarak gasp edip sana yedirdim ki NE DİYORSAM “OKAY” demeye devam et diye... Sen kulaklarını kapat, gözlerini yum ve sadece beni dinle! Neden mi? Çünkü iktidarım biterse kirli çamaşırlarım resmiyet kazanır ve kalan ömrüm bana zindan olur. Bırak da hayat milyonlara zindan olsun, bana değil...