Gönderi

Cinsel Baskılama ve Seks Hakkında ki Düşüncelerim
Çocuk babasına sorar, baba ben nasıl dünyaya geldim diye? Soru babaya hiç beklemediği bir yerden gelmiştir. Cevapta vermek zorunda hisseder kendini. Sonuçta o yaştaki çocuk babadan öğrenmeliydi bi çok şeyi. O da birkaç saniye düşündükten sonra seni leylekler getirdi oğlum der. Bu söylediği kendisine bile çok komik gelmişti ama cevapsız bırakmaktansa saçmada olsa cevap vermek gerektiğini daha mantıklı görüyordu aklınca. Evet artık hepimiz biliyoruz ki bizleri leylekler getirmedi. Bizler bir kadın ile bir erkeğin cinsel birleşmesi sonucunda meydana gelen bireyleriz. Eğer ki orta halli veya fakir bir ailede doğmuşsanız muhtemelen cinsel isteklerini özgürce yaşayamamış çiftlerden meydana gelmiş olmanız olasıdır. Çünkü cinselliği hala tabu olarak gören ve karşı cinse nasıl yaklaşmasını bilemeyen ailelerin mevcut olduğu da bir gerçek. Erkek kadına yaklaşmak, onunla seks yapmak ister ama ya çocuklar duyarsa? Ya komşular duyarsa? Ya..ya...ya... Bir yandan da ona nasıl yaklaşması gerektiğini de bilemez. Çünkü anadan, babadan böyle bir şey öğrenmemiştir. Bu konu tabiri caizse kervan yol üstünde düzülür atasözünün gereği gibidir. Yaşayarak öğrenilir. Ama bir utangaçlık, bir şüphe, bir merak, acaba nasıl yaklaşmalıyım sorusu? Evde karısından istediğini alamayan erkek hırçınlaşır, agresifleşir bunun sonucunda da gergin bir erkek olur, bu gerginlik sosyal yaşantısına da yansır. Bu kişi kendisini dizginleyebilecek ve öfke kontrolü yapabilecek eğitim seviyesinde ise (eğitim sadece okulda öğrenilmez, esas eğitim ailede ve çevrede verilir) etrafına karşı hırçın hareketler sergileyerek kavgacı ve asabi bir erkek olur çıkar. Televizyon haberlerinde ve gazetelerde çok sayıda şiddet haberleri duyuyoruz ülkemizde. Bu şiddet vakalarını doğuran sebeplerden bir tanesi de budur. Kanımca bu şiddet olaylarının altında yatan dört ana neden vardır. 1. Ekonomik olarak sıkıntıda olmak. Kendisini veya ailesini geçindirememek ya da geçindirirken çok zorlanmak. 2. Cinsel hayatının sorunlu olması. Eşlerin birbirini tatmin edememesi veya birbirine karşı soğuk davranmaları. 3. İnanç eksikliği 4. Sevgi eksikliği. Küçüklüğünde ve/veya ilerleyen dönemlerde yeterince sevgi görememiş olmak. Dolayısıyla mutlu bir ülke için mutlu cinsellik ve mutlu seks şarttır. Yalnız bu ihtiyacı gayri meşru yollardan gidermek de uygun değildir. Dinimize göre helal dairesi keyfe kafidir. Bu ihtiyacı gidermek için yasak ilişki yaşamak doğru değildir. Ahlaki değerleri benimsemiş olan tüm toplumlar, hangi din olursa olsun, evlilik dışı ilişkiyi meşru görmez. Zaten evlilik dışı ilişki normal olsaydı, aileler, atalar, sülaleler olmazdı. Çocuklar da aidiyet hissi oluşmaz. Toplumsal erezyon ve ahlaki çöküntü başlar sonucunda da başka tür bozukluklar baş göstermeye başlardı. Neyse tekrar dönelim meselemize. Toplumda esas olan çekirdek ailedir ve çekirdek aile mutlu ise tüm ülke mutlu olur. Yani evde anne, baba ve çocuk/çocukların mutlu olması esastır ve şarttır. Evde mutlu olabilmek için kısır döngüden ve monoton bir hayat tarzından uzak durmak gereklidir. Bu gündelik hayatınızda geçerli olduğu gibi cinsel hayatınızda da geçerlidir. Tabii öncelikle eşlerin birbirlerine saygı göstermesi, birbirlerine karşı özen göstermesi, birbirlerinin istek ve taleplerini meşru dairede karşılamaları önemli ve zaruridir. Aksi takdirde erkeğin gözü dışarıya bakmaya, evde kadın da sürekli annesi ve arkadaşları ile gıybet etmeye, dedikodu yapmaya ve kocasını çekiştirmeye başlar. Bu durumda iki tarafa da sorumluluklar düşüyor. Kadın; kocasına karşı süslenmeli, sevdiği kokuları sürmeli, iç çamaşırlarını ona göre ayarlamalı, şekli bozmayacak şekilde makyajını yapmalı ve kocasını tatmin edebilmek için çaba sarfetmelidir. Koca; karısına düşkün olduğunu, başka kadınlarda gözü olmadığı hissettirmeli, ona sevdiği hediyeleri almalı, onun parfüm, koku, elbise vebenzeri hediyeler alarak ne kadar ince ruhlu olduğunu göstermeli, evde karısı ile daha çok zaman geçirmeli, eşi ile birlikte eğlenceli aktiviteler yapmalı, oyunlar ve filmler izlemeli, karısına eve geldiğinde öpücük kondurmalı, birbirlerini sürekli güler yüzle karşılamalı, yatakta ise erkek direk sonuca gitmek için uğraşmamalı, karısını da düşünerek, önce eşinin göğüs ve boyun bölgesini öperek ön sevişmeyi mümkün olduğunca uzun tutarak onu da mutlu etmeye çaba sarfetmelidir. Ayrıca Kuran’da yazan ifadeyle erkek karısına vajina bölgesinden giriş yapmak şartıyla istediği pozisyonda seks yapmasına izin verilmiştir. Misyoner pozisyonu dışındaki diğer pozisyonları da cinsel hayatı eğlenceli hale getirmek maksadıyla kullanabilir. Tabi bunda da eşler karşılıklı razı olacağı şeyleri yapmalı. İki tarafta; birbirine karşı sevgi sözcükleri kullanmalı, birbirlerine aşkım, canım, bitanem, çiçeğim, sevgilim vebenzeri sıfatlar kullanarak ona olan sevgisini sözleriyle de belirtmeli. İki taraf da dış görünüşüne özen göstererek aşırı kilodan uzak durmalı ve sağlıklı beslenmeli. Nasıl olsa beni alan aldı deyip koyvermemeli. Ayrıca kadınlarda ölüm oranının en fazla kalp damar hastalıklarından kaynaklandığını da unutmayın. Sonuç olarak; mutlu evliliğin ve mutlu toplum olmanın şartı aileden geçer. Ailede ise mutlu olmanın şartlarından birisi de eşlerin cinsel ihtiyaçlarını birbirine yetecekleri şekilde karşılamasından geçer. O yüzden evde çocuklar eğer yetişkin oldular ise anne babalarının bir insan olduklarını unutmadan bu ihtiyaçlarını da düşünerek onları zaman zaman baş başa bırakmanın yollarını da arayabilirler  Ömer Yaşar
··
77 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.