HAZİRAN AYI 3. KİTAP . Notre Dame'ın Kamburu İnceleme . Haziran ayında okuduğum 3. Kitap Victor Hugo'nun "Notre Dame'ın Kamburu" adlı eseri oldu, kendisi aynı zamanda yazarımızın da ilk romanı. Genel olarak beğendiğim bir kitap oldu ama eleştirilecek ve üzerine tartışılacak o kadar noktası var ki... Ben en iyisi en çok göze çarpandan başlıyım, kitabın uzunluğu. Bana soracak olursanız bu kitap 550 sayfalık bir roman olmayı haketmiyordu. Niye mi? Kitabın ilk 250 sayfası gerçekten okura eziyet eden, okuru sıkan, akıcı olmayan -belki biraz ağır olacak ama- bomboş geçen bölümlerden oluşuyordu. Ne bir akıcılık, ne hikayeyi ilerleten adamakıllı olaylar ne de karakterlerin iç dünyasına dair bilgiler... bunların hiçbiri ilk 250 sayfada bulunmuyordu. Peki kalan 300 sayfa nasıldı? İlk 250 sayfaya göre oldukça iyi olsa da yine ara ara kaybedilen akıcılık ve olaydan kopmalara sahipti. Kitapta beni en çok gıcık eden şey de buydu, iyi özellikleri uzun süre koruyamadan sürekli kaybedip durması. Bir diğer eleştirilecek nokta ise betimlemeler, evet Victor Hugo'nun eserlerinden birini alırken upuzun ve oldukça ayrıntılı betimlemeri okumayı da göze almak zorundayız. Ama bu eserde gerçekten bir ayarı yoktu, "Sefiller" romanında bu özellik ne kadar dengedeyse, bu eserde o kadar dengesizdi. Peki kitabı sevmemi sağlayan özellikler nelerdi? İlk olarak en çok dikkatimi çekenden bahsediyim. Hugo'nun; kitabı 1831 yılında yazmış olmasına rağmen 1482'yi, 300-400 yıl önceki dönemi oldukça harikulade bir şekilde anlatabilmesi ve dönem hakkında yaptığı tasvirler gerçekten beni mest etti. Bunun haricinde hikayeye hakim olması, Paris'i kendi yaratmışçasına yaptığı betimlemeleri ve kalabalık bir kadroya sahip de olsa her kahramanı mantık çerçevesi dışına çıkmadan yönetebilmesi beni benden alan diğer unsurlardı. Okurken defalarca kez "reading slump" ın ucundan dönsem de genel olarak beğendiğim bir kitaptı, şiddetle tavsiye etmesem de doğru bir zamanda alıp okumanızı öneririm. Peki Notre Dame'ın Kamburu Ne Anlatıyor? . Kitabımız, Quasimodo adında kambur, sağır, tek gözlü bir kilise zangocunun ve aynı kilisenin baş rahibi olan Claude Frollo'nun, küçük yaşta ailesini kaybetmiş ve çingeneler tarafından yetiştirilmiş olan Esmeralda'ya ve Esmeralda'nın da çapkın, yakışıklı ve şerefsiz olan Yüzbaşı Phoebus' a olan aşkını konu alıyor. Böyle söylendiğinde bir "aşk romanı" olarak gözükse de merhametin, vicdanın, fedâkarlığın, özlemin ve aldatmanın oldukça anlamlı bir şekilde ele alındığı, zaman zaman okuru burkan zaman zaman hüzne boğan, sadece bir kelimeyle, "ANAΓKH" kelimesiyle, 550 sayfalık romanı özetleyen ve o kelimeyi her görüşünüzde buruk bir gülümsemeyle uzaklara dalmanıza sebep olan, yürek burkan sonuyla da okuyanı uzun süre etkisinde bırakan bir başyapıt "Notre Dame'ın Kamburu". Keyifli okumalar. . Benim puanım: 9/10

Notre Dame'ın KamburuVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202233k okunma

·

5 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Yusuf Uysal