Gönderi

Beğeni Üzerine Düşüncelerim (Sonuna Kadar Okuyun Lütfen:)
Artık dünya çok değişti. Her şey çok hızlı yaşanmaya başladı. İnsanlar sürekli koşuşturma peşinde. Roman ve şiir kitapları ile çeşitli dergilerde yazdığı yazılarla ünlenen ama ben aynı zamanda modern zaman filozofu olarak gördüğüm Sabahattin Ali’nin de dediği gibi “Yarın öldüğümüz zaman birisi bize sorsa: "Dünyada neler gördünüz?" diye, herhalde verecek cevap bulamayız. Koşmaktan görmeye vakit olmuyor ki...” Gerçekten de öyle değil mi? Hangimiz sakin duruyor ve sakin kararlar alabiliyoruz? Hangimiz bir işimizi yaparken acele etmeden davranabiliyoruz? Zamanın ruhu belki de bunu gerektiriyor. Hızlı düşün, hızlı karar ver, hızlı çalış, hızlı ye, hızlıca uyu, hızlıca ihtiyaçlarını gider ve hızlıca öl! Ama hayat böyle yaşanmaz. Hayatta güzellikler görmek istiyorsak, durup, soluklanıp, etrafımızı iyice süzüp, sakin kaldığımız takdirde güzellikleri görebiliriz. Ayrıca bazı gerçeklikler düşünüp hareket ettiğimiz takdirde kendi sırrını açıklıyor. Leonardo da Vinci’nin Mona Lisa tablosu gibidir hayat. Bakıp geçersen sadece bir kadın siması görürsün ama durup incelersen, hem sevinen, aynı zamanda üzgün olan, hem karamsar olan, hem umut dolu bakışlar fırlatan, görüş açına ve bakış zaviyene göre değişen gizemli bir kadın tablosunu görürsün. Geçenlerde bir okur inceleme yazmış. Üç-beş cümleden mürekkep bir incelemeydi. Demişti ki okur, “Yine Dostoyevski’nin harika eserlerinden birisi” Kitabın yazarı Turgenyev olmasına rağmen beş okur falan beğenip geçmişti. Ben de yorum yazdım. Dedim ki bu eser Turgenyev’in ama Dostoyevski’nin değil ki. Ertesi gün benim bu yorumumu birisi beğenmişti ama okur zaten hatasını düzeltmişti. Yani benim yorumum hatalı gözükmesine rağmen beğenmişti. Şimdiki zamanlarda hayat sosyal medya da yaşanır oldu. Herkes iletileri beğenilsin istiyor. Kimisi egosundan, kimisi anlaşılmak için, kimisi de beğeni üzerinden kasıntı yapmak için, kimisi de beğeni üzerinden takipçi çekip para kazanabilmek için. Sosyal Medya yalanlar imparatorluğu oldu adeta. Beğeniler sahte, takipler sahte, iletiler sahte! Gerçek dünyaya dönmeliyiz artık. Hayat sosyal medya değildir. Gerçekten sevmeliyiz biribirimizi. Birbirimize dokunmalı, yüzüne karşı konuşmalı, internetten biribirimizi kandırmaktan vazgeçmeliyiz. Ben ayrıca burada sosyal bir deney amaçlıyorum. Eğer benim bu yazımı okuduysanız bu iletiyi beğenmeyin. Bakıp göreceğim, sonuçlar nasıl çıkacak?
··
651 görüntüleme
Gülşen Yaprak okurunun profil resmi
Beğenmeyin demişsiniz ama bence çok haklı ve beğeni hakeden bir yazı.
Ömer Yaşar okurunun profil resmi
Beğenmeme mevzusunu okumadan beğenen kitlenin varlığını ispat etmek için oluşturdum. Gerçekten de öyle bir kitle olduğunu görmüş oldum. Düşüncelerim maalesef doğru çıktı :/
℘ınar Önalan... okurunun profil resmi
Ben de zaman zaman sosyal deneyler yapıyorum ve sonuçlara şaşırmıyorum. Ne yazık ki iletiletilerde beğeni yazılanlara değil de yazanlara yapılıyor.1k da öyle kıymetli incelemeler görüyorum ki 0-3-5 beğeni almış. Öyle incelemelerde görüyorum ki (inceleme denilmez "kitabı tavsiye ederim") sözüyle yetmiş, yüz hatta daha fazla beğeni almış şaşırmakla şaşırmamak arası karmaşık bir halet-i ruhiye kaplıyor içimi. Beğeninin azlığı çokluğu mesele değil ama bir değerin bir kıymetin hak ettiği değeri bulamaması düşündürücü hele hele bu alemde okumanın erdeminin mevcut olması gereken bir mahalde olmaması vahim. ve birde körler sağırlar birbirini ağırlar türü bir beğeni mevcut . Eğer bir sosyal platform kurucusu olsaydım profil resmi, meslek vs. olmadan sadece ve sadece içeriğin, insanın, paylaşmanın kıymet bulacağı bir platform oluştururdum. Deriz ve yine her şey düzensiz düzene uyum sağlamaya mecburmuşcasına sürer gider vesselam.
Ömer Yaşar okurunun profil resmi
Söylemek istediklerimi biraz daha açmışsın. Fikirler benzer. Teşekkürler 👍
1 sonraki yanıtı göster
Mert 1903 okurunun profil resmi
Çocukluğunu en iyi şekilde yaşayan son nesil doksanlardi ve herşey bu nesille bitti... Bu nesilin bı ferdi olarak yazdiklarinizda haklılık payını inkar edecek kimse olmadığını tahmin ediyorum. Şimdi yaşıyoruz evet ama tat almadan, hormonlu bir sekilde ve monotunluk hayatımıza öyle işlemiş ki, kimsenin kimseden haberi bile yok. Neyse uzatmiyim kısacası çok beğendim yazıyı :)
Ömer Yaşar okurunun profil resmi
Hissiyatımız müşterek, anladığın ve anlayışın için teşekkür ederim. Aslında hem ülkemizde algı oyunları, algı savaşları yaptırılıyor hem de dünya çapında. Ve sana ihtiyacın olanı değil, verilmek istenen yaşantıyı, telefonu, kültürü, arabayı, ayakkabıyı, kıyafeti ve bilimum her şeyi alıyorsun. Esas olan özümüze, kendi kültürümüze yönelmek ve saldım çayıra, Mevla'm kayıra düşüncesinden kurtulup kendi kültürümüzle yoğrulup büyümemiz. Gençler bilmiyorlar, aileleri önemsemiyor sonra sonuç ortada! Bir an önce başıboşluktan kurtulmalıyız. Bu da okumak, araştırmak, öğrenmek, merak duymak ve ilgili olmaktan geçiyor.
2 sonraki yanıtı göster
Ünsal Kurtulmuş okurunun profil resmi
Beğenmedim😑 ama var olduğumu belli etmekten de geri duramadım ✌️😂
Ömer Yaşar okurunun profil resmi
Sizin gibileri beni mutlu ediyor 😄 Teşekkürler
Gece Masalcısı okurunun profil resmi
Beğenmeyin demişsin ama görüyorum ki an itibarıyla 111 beğeni var. :)
Ömer Yaşar okurunun profil resmi
Bunu beğendim😊 yani beğenmelerinden üzülüyoruz. Biz nasıl bir toplum olduk böyle. Okuyan kesim bile okumuyor.
Bu yorum görüntülenemiyor
37 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.